Fidan Sanat Vakfı geleceğin sinemacılarına yönelik atölyeleri gençlerle buluşturuyor
- Hassan Bin Sabit Sinema Akademisi Koordinatörü Cemil Nazlı:- "Akademimiz günden güne üzerine her dönem daha farklı bir alanı koyarak yoluna emin adımlarla ilerlemekte. Bizi en çok sevindiren husus akademide eğitim alan öğrencilerimizin sektörde önemli projelerde görev alıyor ve başarılı bir şekilde bunu sürdürüyor olmaları"- "Fidan Sanat Vakfı bünyesinde gençlerin düşünce dünyalarını daha derinleştireceğine inanarak başlattığımız 'Sinemada Anlam Arayışı' atölyesini 2 ya da 3 döneme çıkarabilir, kademe sistemine dönüştürebiliriz. En önemlisi de ülkemizde çok büyük bir etki alanı olmasına rağmen karşılığı yeterince görülemeyen 'Animasyon Eğitimi' atölyesini en kısa sürede hayata geçirmek istiyoruz"
İSTANBUL (AA) - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - Yeni kurulan Fidan Sanat Vakfı, Siyer Vakfı bünyesinde başlatılan sinema çalışmalarını, sanat ve sinema camiasını bir araya getirerek uluslararası alana taşımayı hedefliyor.
Vakıf, geleceğin sinemacılarını yetiştirmek amacıyla Hassan Bin Sabit Sinema Akademisi'nde sinema eğitimleri vermesinin yanı sıra Hz. Muhammed'i anlama ve dünyaya anlatma derdiyle 6 yıldır uluslararası alanda "Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması"nı düzenliyor.
Hassan Bin Sabit Sinema Akademisi Koordinatörü Cemil Nazlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, siyer alanında bugüne kadar kurum olarak yayın çalışmaları, sempozyum, çalıştay ve sosyal etkinliklerin yanı sıra 6 yıldır Hassan Bin Sabit Sinema Akademisi ile son olarak üçüncü yılından itibaren uluslararası olarak gerçekleşen ve bu sene yedincisini düzenleyecekleri "Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması"nı kültür sanat dünyasıyla buluşturmaya devam ettiklerini söyledi.
Nazlı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün katkıları ile sinema eğitimlerinin her yıl bir önceki döneme göre daha da zenginleştiğine işaret ederek, İstanbul'un yanı sıra geçen yıl 5 ayrı şehirde atölyeler icra ettiklerini, bu yıl da 7 ayrı şehre, 8'er günlük sinema atölyelerini götüreceklerini anlattı.
- "Alemlere Rahmet Kısa Film Festivali'ni dünya markası haline getirmek istiyoruz"
Yaptıkları çalışmalarda farklı ve özgün bir sanat-sinema dilinin özlemini çektiklerini dile getiren Nazlı, şöyle devam etti:
"Kadim değerlerimiz çerçevesinde ama yenilenerek, çağın gerisinde kalmayıp, kendini her anlamda güncelleyerek, bereketli tarihimiz, coğrafyamızla insanımızı ve bu topraklardan neşet etmiş örneklik, rehberlik ve güzelliklerle dolu milli manevi değerlerimizi bugüne taşıyabileceğimize ve bunu 7 yıldır gerçekleştirdiğimiz etkinlikler ile gösterebildiğimize inanıyoruz. Özellikle hem akademide hem de festivalde alınan ürünleri takip eden sinemacıların teveccühleri delillerimizdir. Bu anlamda 2015'den itibaren birçok STK ve oluşumunun bu tarz atölye, akademi ve yarışma düzenlemesi noktasında bir vizyon, ufuk ve usul ortaya koyduğunu da söyleyebiliriz. En önemlisi, özellikle sinema alanında kalite ve estetiği olan, marka değeri olma yolunda ilerleyen bir iş ortaya koyulabileceğine dair açık bir umut olmamızdır. Yani ümidimiz var. Ümitle beraber heyecan ve tabii ki hareket de var."
Cemil Nazlı, Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması'nı ileriki dönemde bir festival olarak dünya markası haline getirmek istediklerine dikkati çekerek, "Sadece İslam dünyasına değil, tüm insanların dünyasına, bütün dünyaya saygı telkin edecek sanat eserleri ortaya koyarak, inanan ve inancının hassasiyetlerinden ödün vermeden sanat ve sinemanın yapılabileceği sağlam bir zemin de oluşturan bir merkez olabilmek. Bu hayali ispata, bu zeminin kızıl elması olacak bir çalışmayla başlamak istiyoruz. O da Siyer Vakfının ortaya koyduğu ilmi müktesebattan, sanat ve sinema camiamızdan bir araya getirilecek bir danışma ve çalışma ekibi ile Efendimizin hayatını anlatacak bir sinema üçlemesi çekebilmenin imkanlarını oluşturmakla başlayacak." dedi.
Festival adına "Film Yapım Desteği Endüstri Bölümü"nün hazırlıklarına başladıklarına işaret eden Nazlı, şunları kaydetti:
"Bu bölüm tabii ki ülkemiz sinemacılarına yönelik olacak. Akademimiz ise günden güne üzerine her dönem daha farklı bir alanı koyarak yoluna emin adımlarla ilerlemekte. Bizi en çok sevindiren 2 husus akademide eğitim alan öğrencilerimizin sektörde önemli projelerde görev alıyor ve başarılı bir şekilde bunu sürdürüyor olmaları. Ayrıca halen akademi bünyesinde devam eden öğrencilerimizin de çektikleri filmlerin ulusal ve uluslararası arenada boy gösterip ödüller almış olmalarıdır. Akademi çalışmalarımıza son iki yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığımız destek oluyor. Ancak bu destek gerçekleştirmek istediklerimizi tam olarak gerçekleştirmemize olanak sağlayacak destekler değil."
- "Kurumumuz hem festival hem akademi ile bu alana imkan sağlıyor"
Nazlı, Siyer Vakfının kültür sanat alanına çok önem veren ve ciddi bir kaynak ayıran vakıflardan biri olduğunun altını çizerek, "Kurumumuz hem festival hem akademi ile ilgili yıllardır bu alana imkan sağlıyor. Bu çalışmaların daha sistemli daha üst seviyede yapılabilmesi için, birçok birimini yeni genel merkez binasına taşıdıktan sonra, Eyüpsultan'daki Zekai Dede Konağını bu ve benzeri sanatsal faaliyetlerin yapılacağı ve kurulmasına öncülük ettiği Fidan Sanat Vakfı'nın kullanımına bizzat tahsis ederek büyük bir adım daha atmış oldu." diye konuştu.
Sinema eğitimlerini 2 ya da 3 döneme çıkarmak istediklerini ifade eden Nazlı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Fidan Sanat Vakfı bünyesinde kısıtlı ve süreli başlattığımız, gençlerin düşünce dünyalarını daha derinleştireceğine inandığımız 'Sinemada Anlam Arayışı' atölyesini 2 ya da 3 döneme çıkarabilir, kademe sistemine dönüştürebiliriz. En önemlisi de ülkemizde çok büyük bir etki alanı olmasına rağmen, o etki alanı ile kıyaslanamayacak kadar karşılığını göremediğimiz 'Animasyon Atölyesi'ni en kısa sürede hayata geçirmek istiyoruz.
Türk yapımı çizgi dizilerin TRT Çocuk kanalı üzerinden talep görmesi, uzun metrajlı filmlerin yapılması ve son dönemde ülkemizde animasyon sektörü temelinde bir canlanma gözlemlenmektedir. TRT Çocuk kanalı hariç ulusal kanalların neredeyse tamamı, animasyon yapımlarını ithal etmektedir. Avrupa Komisyonu tarafından geçtiğimiz yıllarda yayınlanan 'Focus on Animation' isimli rapora göre, ülkemizde uzun metrajlı animasyon filmlerinin yaklaşık yüzde 96'sı, çizgi dizilerin ise yüzde 80'i yabancı yapımlardan oluşmaktadır. Ülkemizde 0-14 yaş grubunda yer alan çocukların yüzde 94'ü çizgi film izlemektedir. Bu gelişmeler ışığında animasyonun gelişime açık bir sektör olduğu da ortaya çıkmaktadır. Tüm bu düşünce ve veriler ışığında teknoloji ve dijital çağda özellikle çocuklar ve gençlerimizin hem ilgi duydukları bu alanda eğitim almalarına imkan sağlayacak hem de kendi ahlak, maneviyat ve kültürel kodlarımızla üretilecek eserlerin nesillerimize ulaştırılmasına vesile olacak şekilde bir 'Animasyon Eğitimi' atölyesinin hiç vakit kaybetmeden ivedi bir şekilde kurulmasını hedeflemekteyiz."
- "Animasyon Eğitimi atölyesi için heyecan ve samimiyet var ancak ciddi destek gerekiyor"
Nazlı, Fidan Sanat Vakfı bünyesinde yapılan "Sinemada Anlam Arayışı" atölyesinin eğitmen Ayşe Şener'le başladığını aktararak, "Atölyemiz, hayatın kendisinin topyekun bir anlamlandırma olduğuna duyduğu inançla, sanat ve iyi sinema başlıklarını seçmiş bir seminerler dizisidir. Bir yandan dünya sinema tarihi ve günümüz sinemasını izlerken, bir yandan da 'ülke olarak biz bu sürecin neresindeyiz ve neler yapalım' gibi derinleşme ve pratiklerin işlendiği bir eğitim. Ülkemize ve dünyaya beyaz, hatta mümkünse bembeyaz perdeyi açacak iyi yönetmen ve iyi sinemacıları armağan etmeyi planlıyoruz. Seminer başlıklarımızın her biri bu amacı hedefliyor. Başlarda olduğumuzu biliyoruz. Daha fazla gecikmemek için hız yapmıyoruz. Ancak samimiyetin yanı sıra nitelikli sanatın kendine ait ışıltılı bir hızı olacağına da inanıyoruz." şeklinde konuştu.
Nazlı, Animasyon Eğitimi atölyesi için destek arayışı içinde olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu ana kadar olumlu ve somut bir sonuç elde ettiğimizi söyleyemeyiz. Animasyon gerek mekan, gerek ekipman, gerekse eğitmen noktasında oldukça elde etmesi ve erişilmesi zor imkanlardan müteşekkil. Takdir edersiniz ki ilgili eğitim ve çalışmaların yapılabilmesi orta sınıfın üzerinde bilgisayar ve yan ekipmanlarına ihtiyaç duyuluyor. Biz lise ve üniversite olmak üzere 15'er kişilik iki ayrı grupta hafta içi ve hafta sonu olmak üzere mekanımız, sınıflarımız, eğitmenlerimizin de özveri ve gayreti ile şartları zorlayarak haftada 150 gencimize bu eğitimi ücretsiz vermeye hazırız. Ancak bunun için sadece heyecan, samimiyet ve mekan yeterli değil. Ciddi bir destek gerekiyor."