İskoç şair Em Strang, "8. Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivali"ne konuk oldu:
- "Pek çok genç gibi ben de sıkıntılı bir gençtim ve sanırım edebiyatı bir yol olarak kullandım. Dünyayı bir seviyede anlamlandırmaya çalışıyordum. O zamanlar bunu tam olarak ifade edemedim. İyileşmek ve hepimizin hayatında ne olursa olsun o travmaları atlatmak için şiir inanılmaz bir yoldu"- "Özellikle şiir ve kurmaca yazmayı sevmemin nedeni belirsizlik alanına izin vermesi. Yazma sürecinde derin bir belirsizlik alanına girmemi gerektirmesi. Bu yüzden oturup bir şiir ya da bir roman üzerine çalışmaya başladığımda aslında bu yazı parçasının beni nereye götüreceğine dair hiçbir fikrim yok"- "Şiir, katmanların altındaki katmanları her zaman daha fazla gerçeği araştırmanın bir yoludur. Sanırım bu yüzden şiiri bu kadar büyüleyici buluyorum"
İSTANBUL (AA) - Sultanbeyli Belediyesi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen "İstanbulensis Şiir Festivali" çeşitli ülkelerden usta isimleri edebiyatseverlerle bir araya getiriyor.
Bu yıl teması "Yunus Emre" olarak belirlenen festivalin çevrim içi gerçekleştirilen oturumlarına İskoçya'dan konuk olan şair ve roman yazarı, aynı zamanda İskoç hayır kurumu Three Streams'in kurucusu Em Strang, yerel bir cezaevinde 10 yıldır yaratıcı yazarlık, felsefe ve okuma dersleri verdiğini söyledi.
Strang, oradaki bazı mahkumların ilk kez şiirle karşılaştıklarını ve zamanla edebiyat konusunda gelişim gösterdiklerini aktararak, bu anlamda yaratıcı sürecin doğrudan kendini bilmekle ilgili olduğunu ifade etti.
Yazmaya 16 yaşında başladığını belirten Strang, "Pek çok genç gibi ben de sıkıntılı bir gençtim ve sanırım edebiyatı bir yol olarak kullandım. Dünyayı bir seviyede anlamlandırmaya çalışıyordum. O zamanlar bunu tam olarak ifade edemedim. İyileşmek ve hepimizin hayatında ne olursa olsun o travmaları atlatmak için şiir inanılmaz bir yoldu." dedi.
Strang, mahkumların modern şiirden oldukça etkilendiklerine işaret ederek, "günümüz dünyasının belirsizliği şairi nasıl etkiliyor ? "sorusuna ilişkin şunları kaydetti:
"Özellikle şiir ve kurmaca yazmayı sevmemin nedeni belirsizlik alanına izin vermesi. Yazma sürecinde derin bir belirsizlik alanına girmemi gerektirmesi. Bu yüzden oturup bir şiir ya da bir roman üzerine çalışmaya başladığımda aslında bu yazı parçasının beni nereye götüreceğine dair hiçbir fikrim yok. Bir his, bir durum ya da bana söylenen bir şeyden ilham almış olabilirim. Her şey olabilir ama bence süreç benim için keyfi bu duyguyla yakından bağlantılı. Gerçekten nereye gittiğimi bilmeme duygusu ve yazının kendi dilinin bir yazar olarak benimle nasıl bir iletişim kuracağı. Yani onun üzerinde kontrolüm yok. Başlangıçta parçanın işlenmesi. İçinizdeki eleştirmenleri yoldan alıp, o alanın çiçek açmasına izin verirseniz inanılmaz derecede ödüllendirici ve ilham verici. Şu anda içinde bulunduğumuz salgını düşünürsek, belirsizliğe izin verme ihtiyacımı gerçekten arttırıyor. Çünkü hiçbirimiz bunun nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz."
Bir sanatçı olarak dünyada yaşanan olaylara karşı sorumlu olduğunu söyleyen Em Strang, "Dünyaya olumlu bir şey eklemek istiyorum. Karanlığı araştırıp sorgulayabilmek istiyorum. Ama bunu sansasyonel bir şekilde veya ona göz yumar ya da besler bir şekilde yapmak istemiyorum. Hissediyorum, benim için bu daha çok anlayış ve dürüstlükle ilişkili. Kendi gölgelerimizi görebilelim ve onlarla yüzleşelim diye." ifadelerini kullandı.
Strang, şiirin gerçeğe giden bir kapı olduğunun ve şairlerin gerçek madenciliği yaptığının altını çizerek, "Şiir, katmanların altındaki katmanları her zaman daha fazla gerçeği araştırmanın bir yoludur. Sanırım bu yüzden şiiri bu kadar büyüleyici buluyorum. Ayrıca yaptığı şeyi özet olarak yapması. Bir düzine mısralık şiirle inanılmaz bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Şiirin en büyük güçlerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü her şeyi çok güzel bir şekilde yoğunlaştırıyor." değerlendirmesini yaptı.