İsrail askerlerinin saldırısında gözünü kaybeden 13 yaşındaki Filistinli çocuğun hayalleri de yarım kaldı
- İsrail askerlerinin kurşunlarıyla gözünü kaybeden İzzeddin el-Batş: - "Bab ez-Zaviye bölgesinde çalıştığım manavda duruyordum. Gençler ve işgal güçleri arasında arbede çıktı, ancak ben katılmadım. Birden gözüme bir şeyin çarptığını hissettim. Yere düştüm ve yaralandığımı anladım" - "Beni tedavi için hastaneye götürdüler. Orada bana gözümü kaybettiğim söylendi. Eve gözüm olmadan, hayat olmadan geri döndüm"
RAMALLAH (AA) - KAYS EBU SEMRA - İsrail askerlerinin silahlarından çıkan kurşunlar, 13 yaşındaki Filistinli çocuk İzzeddin el-Batş'ın, bir gözüyle beraber geleceğini ve hayallerini de elinden aldı.
Batş, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan El Halil kentinde ikamet ediyor ve boş zamanlarında manavda çalışarak harçlığını kazanıyor.
Çalışkan bir öğrenci olan Batş için zaman, bir İsrail askerinin kendisine ateş açıp sağ gözünü ondan almasıyla ve hayallerini öldürmesiyle durdu.
Küçük Batş, 9 Nisan'da çalıştığı manavın yakınında Filistinli gençler ve İsrail askerleri arasındaki arbede sırasında askerlerin silahından çıkan kauçuk kaplı metal mermiyle vuruldu.
Olay anına dair sosyal medyada dolaşan videoda, bir manavın önünde duran iki çocuktan birinin İsrail ordusu tarafından vurularak yere düştüğü görülüyor.
- Tek isteği, gözünün geri gelmesi
Videoda yere düştüğü görünen Batş, hayalini kurduğu hiçbir şeyi düşünemez hale geldiğini tek istediği şeyin gözüne yeniden kavuşmak olduğunu ifade ediyor.
Batş, vurulduğu esnada manavda çalıştığını hiçbir arbedeye katılmadığını dile getirerek, AA muhabirine olay anını şöyle anlattı:
"Bab ez-Zaviye bölgesinde çalıştığım manavda duruyordum. Gençler ve işgal güçleri arasında arbede çıktı, ancak ben katılmadım. Birden gözüme bir şeyin çarptığını hissettim. Yere düştüm ve yaralandığımı anladım. Beni tedavi için hastaneye götürdüler. Orada bana gözümü kaybettiğim söylendi. Eve gözüm olmadan, hayat olmadan geri döndüm."
Batş, umutlu ve istekli bir çocuk olarak artık "bilinmeyen bir gelecekle karşı karşıya olduğunu" dile getiriyor.
- Kasıtlı şekilde hedef alındı
Baba Nidal el-Batş ise İsrail askerlerinin oğlunu kasıtlı olarak hedef aldığını belirtiyor.
Acılı baba, "Bir sebzecinin önündeki çocuğu gözünden vurmak ne anlama geliyor? Bu, öldürme veya kalıcı sakatlığa neden olmak amacıyla özellikle hedef almaktır." dedi.
"Çocuğum tedavi için hastaneye kaldırıldı. Sonra gözünün alındığı söylendi. Hepimiz için çok üzücü bir haberdi." diyen baba Batş, çocuğuna olanlardan tamamen İsrail makamlarını sorumlu tutarak, buna neden olan ve ateş emri verenlerin cezalandırılmasını talep ediyor.
Baba Batş, İsrail'in ve Eski Şehir'deki yerleşimcilerin varlığı altında hayatlarının adeta bir işkenceye dönüştüğünü söylüyor.
Çocukları Savunma Küresel Hareketi Filistin Şubesi Yasal Hesap Verebilirlik Programı Direktörü Ayed Katiş, çocuğun bir sebze dükkanındayken yaralandığını ve herhangi bir çatışmaya karışmadığını söyledi.
Katiş, kurumunun İsrail'in 2000 yılından bu yana 2 bin 115 Filistinli çocuk olmak üzere her yıl 100 çocuğu öldürdüğünü belgelediğini aktardı.
El Halil'in merkezindeki Bab ez-Zaviye Mahallesi'nde Filistinli gençler ile İsrail askerleri arasında sık sık gerginlikler yaşanıyor. Kentin Eski Şehir bölgesinde İsrail kontrolünde ve 1500 askerin koruması altında yaklaşık 400 yerleşimci ikamet ediyor.
- El-Halil (Hebron) Protokolü
El Halil'de İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması için 15 Ocak 1997'de El Halil (Hebron) Protokolü imzalandı.
El Halil'in "H1" ve "H2" isimlendirmeleriyle taksim edildiği protokolde, "H1" diye adlandırılan ve şehrin yüzde 80'ini oluşturan bölgenin Filistin'in kontrolü altında olması öngörüldü.
"H2" diye isimlendirilen ve Harem-i İbrahim Camisi ve caminin bulunduğu Eski Şehir'i içine alan yüzde 20'lik alanı oluşturan bölgede ise sivil yönetim Filistin otoritesine ait olurken güvenlik kontrolü ise İsrail'in denetimi altında bulunuyor.