İstanbul'un fethinin ilk şehitleri Boğaziçi Üniversitesindeki Şehitlik Dergahı'nda kabirleri başında anıldı
- Rektör Prof. Dr. Melih Bulu:- "Avrupa kıtasındaki ilk toplu şehitliğimiz burası, çok anlamlı bir yer. Böyle bir yerin üniversitemizin sınırlarının içerisinde olması da tabii zaten tarihsel olarak çok önemli bir üniversiteye sahibiz ve buna bir kat daha anlam katıyor. Bizim için çok önemli bir kültürel miras, çok değerli bir hazine"
İSTANBUL (AA) - Boğaziçi Üniversitesi Şehitlik Araştırmaları Topluluğu, İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümünde, fethe katılan ilk askerlerden şehit düşenlerin mezarlarının yer aldığı ve İslam dünyasında Uhud'dan sonra ikinci toplu şehitlik olarak bilinen Rumeli Hisarı Şehitlik Dergahı'nda anma töreni düzenledi.
Boğaziçi Güney Kampüs içerisinde bulunan dergahta İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirilen törende, şehitler için Kur'an-ı Kerim okundu, dua edildi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, törende yaptığı konuşmada, 8 yıl Boğaziçi'nde hem öğrenci hem de hoca olarak yer aldığını fakat böyle bir yerin varlığından haberi olmadığını dile getirdi.
Rektör olduktan sonra kendisine bu konuda bilgilendirme yapıldığını aktaran Bulu, gelip incelediğinde şehitliğe yakışmayan bir görüntüyle karşılaştığını anlattı.
Burayı en kısa zamanda düzenleyeceklerini belirten Bulu, "Avrupa kıtasındaki ilk toplu şehitliğimiz burası, çok anlamlı bir yer. Böyle bir yerin üniversitemizin sınırlarının içerisinde olması da tabii zaten tarihsel olarak çok önemli bir üniversiteye sahibiz ve buna bir kat daha anlam katıyor. Bizim için çok önemli bir kültürel miras, çok değerli bir hazine." diye konuştu.
Burada tarihsel olarak neler yaşandığının araştırılması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Bulu, şunları kaydetti:
"Burada aklıma şairimiz Mehmet Akif'in 'Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı / Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.' mısraları geldi. Biz buralardan hep gelip geçiyoruz, hemen şurada pazar kurulmuş ama hiç kimse farkında değil burada böyle önemli bir şehitlik olduğunun, herkes geçip gidiyor. Buraları tanıtmamız, herkese anlatmamız lazım. Burada tabii dünya tarihinin de bir kırılma noktası yaşandı. İstanbul'un fethinin hazırlıkları burada yapıldı. İlk muharebeler burada oldu. O yüzden çok kıymetli bir alan burası. Mutlaka bunun bilincinde olmamız lazım. Çünkü eğer biz bu bilince sahip olmazsak belki buralar da tarumar olup gidecek. Oysa bizim bu bilince sahip olup buraları ihya etmemiz lazım. Geçmişi bilerek geleceğe bakmamız lazım. Yoksa geçmişsiz bir geleceği tasarlamak zaten mümkün olmaz. Tasarlansa bile o bizim tasarladığımız bir gelecek olmaz."
İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümü dolayısıyla etkinliği organize eden Boğaziçi Üniversitesi Şehitlik Araştırmaları Topluluğu'na teşekkür eden Bulu, kampüs içinde yatan ve İstanbul'a hizmet etmiş şehitlere Allah'tan rahmet diledi.
- "İstanbul'un ilk fetih şehitleridir"
Boğaziçi Yöneticiler Vakfı Müdürü İbrahim Ethem Gören de İstanbul'un fethinden 2 yıl önce Osmanlı Birlikleri Kolonizatör Türk Dervişleri'nin bu bölgeyi askeri bir amaçla Bizans İmparatorluğu'ndan kiraladıklarını ve buraya 200-300 kişilik bir askeri birim yerleştirildiğini anlattı.
Bu Osmanlı birliklerinin Rumelihisarı'nda bulunan Cenevizlilerle de anlaşma yaparak orayı da kiraladıklarını kaydeden Gören, "Orada Rumeli Hisarı Kalesi'nin kulelerini yapmaya başladığı anda Bizans uyanıyor ve askeri amaçla geldiklerini anlıyor. Ani bir baskında 80 ila 100 civarında Osmanlı askeri şehit oluyor. İstanbul'un ilk fetih şehitleridir. Şehit oldukları yerde yani burada topluca defnediliyorlar. Burası İslam tarihinde Uhud'dan sonra ikinci toplu şehitlik. Burası Boğaziçi Üniversitesinin kadar Türkiye'nin ve İslam coğrafyasının da önemli bir mihenk taşı." ifadelerini kullandı.
Boğaziçi Üniversitesi Şehitlik Araştırmaları Topluluğu Kurucu Başkanı Esra Öz, 2016'dan beri faaliyet gösterdiklerini, özellikle senenin bu zamanlarında anma programı yapmayı daha kıymetli bulduklarını, diğer zamanlarda da vatandaşlara burayı tanıtmak için uğraştıklarını ifade etti.
Bu sene üçüncü anma programını gerçekleştirdiklerini belirten Öz, 2019 yılında anma için geldiklerinde içeri giremediklerini, bu durumun kendilerini yaraladığını ve üzdüğünü dile getirdi. Öz, şehitliğin hak ettiği değere daha fazla ulaşması ve bilinir hale gelmesi temennisinde bulundu.