İSTANBUL (AA) - Müzisyen, seyyah, neyzen ve yazar Ömer Çakıroğlu 40 yaşında hayatını kaybetti.
Sakarya'daki evinde dün akşam saatlerinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren Çakıroğlu, 1981 yılında Trabzon'un Of ilçesinde dünyaya geldi.
Uzun yıllar Hindistan, Tibet, Afganistan ve İran topraklarında Türk müziğine dair araştırmalar yapan Çakıroğlu, 2018 yılının kasım ayında kültürel birikimlerini İzdiham Yayınları'ndan çıkan "Semai Kahvehaneleri" adlı kitabında bir araya getirdi.
Ömer Çakıroğlu kitapta Türk müziğinin, Türk kültürünün ve meşk hayatının tarihçesini yaşadıkları ve gözlemleriyle okurlara aktardı.
"Çay Taşı Çakmak Taşı", "Can Dediğin Bir Kuştur", "Dehri Gezsen" eserleriyle beğeni kazanan Çakıroğlu'nun vefatına ilişkin AA muhabirine açıklama yapan şair Bülent Parlak, "Ömer Çakıroğlu, Türk kültürünün Cumhuriyet ile birlikte unutulmaya yüz tutmuş semai kahvehanelerinin son temsilcilerinden biriydi. Onunla birlikte 'Semai Kahvehaneleri' kitabını hazırlarken her gün içtiğimiz çayın neden toplumumuzda, İstanbul özelinde de neden Üsküdar'ın bu denli önemli olduğunu bir kez daha görmüştüm. Çay meşkin, musikinin, tanışmaların ve kaynaşmaların resmi içeceğiydi." dedi.
Parlak, Çakıroğlu'nun, Yunus Emre'yi, Karacaoğlan'ı çok sevdiğini anlatarak şunları kaydetti:
"Yıllarca Hindistan'da, Afganistan'da, İran'da aslında İpek Yolu'nda Türk müziğinin izini sürmüştü. Üsküdar'daki ofisinde az önce bahsettiğim coğrafyalardan müzik aleti getirir, heyecanla onları anlatır, vaktinde o coğrafyada bulunan sanatçıların İstanbul'a gelerek sanatlarını bu müzik aletleriyle icra ettiğini anlatırdı. Üsküdar'da bulunan Ahenk Semai Kahvehanesi'ne dünyanın birçok bölgesinden etnik sanatçıları ağırlıyordu. 'Kalenderi' diyordu, kendisine. Çünkü tasavvuf talebesiydi Ömer Çakıroğlu. Onunla bir Türk subayının Kurtuluş Savaşı'nda esir düştüğü günleri anlatan günlüğü sahaftan bulmuştuk ve Osmanlıca çevirisini yapmak istiyorduk. Olmadı. Ömer Çakıroğlu güzel bir insandı, gözü de gönlü de toktu. Dün akşam haberi aldığımda Ahenk Semai Kahvehanesi'nin önüne gittim. İstanbul da, Üsküdar da, Ahenk Semai de kapalıydı. Kavuşmak bir dostla artık ahirete kaldı. Ailesine sabır diliyorum. Allah rahmet etsin."
