"Saadet zinciri" ile dolandırıcılık yaptıkları iddia edilen 22'si İranlı 23 sanığın yargılanmasına başlandı

- Müşteki Davood Esfahani:- "Malezya'da kendilerine 260 bin dolar ödedim. Toplam 18 bin dolar geri ödeme aldım. Türkiye'de bu kez 200 bin dolar verdim. Toplamda bu kişilere 460 bin dolar ödedim. Eşim de benzer bir para ödemişti, o da sanıklardan şikayetçi olmuştur"

09.04.2021, 16:37 Genel

İSTANBUL (AA) - İran ve Malezya'dan sonra Türkiye'de bulunan İran uyruklu kişileri "eğitim semineri" adıyla düzenledikleri etkinliklerde "saadet zinciri" yöntemi ve yüksek miktar kar payı verileceği vaadiyle dolandırdığı öne sürülen 22'si İranlı 23 sanık hakim karşısına çıktı.

İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, 1'i tutuklu 15 sanık ile 23 şikayetçi katıldı. Diğer 2 tutuklu sanık ise bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlandı. Farsça ve Arapça tercümanların da bulundurulduğu duruşmada çok sayıda sanık ve şikayetçi avukatı da hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan "örgüt yöneticiliği" suçundan tutuklu Çetin Salman, suçlamalarla bir ilgisinin olmadığını belirterek, Seyed Mohammed Jafari adlı kişiyi tanıdığını, bu kişinin ricası üzerine Türkiye'de yapacakları ticarette yardımcı olmak için The Key Internatıonal şirketinde geçici olarak yetkili olduğunu söyledi. Şikayetçilerin verdiği paradan haberdar olmadığını ve kimseyi dolandırmadığını savunan sanık Salman, kod ismi olmadığını, 2 kez hacca gittiği için kendisine "Hacı" denildiğini söyledi.

Diğer sanıklar da savunmalarında kimseyi dolandırmadıklarını, PSC seminerlerine katıldıklarını, giriş için bin dolar verdiklerini, kimseden para almadıklarını, kimseyi dolandırmadıklarını öne sürdü.

Duruşmada daha sonra müştekilerin ifadelerine geçildi.

Müşteki Yasir Dada, yeğeni olan sanık Mohammed Vael Faveghırı'nın Malezya'dayken sık sık kendisini arayarak çok karlı bir işten bahsettiğini, bunun üzerine 2018 yılı başlarında babasıyla birlikte Malezya'ya gittiklerini söyledi.

Katıldıkları toplantıda ikna olup, yüzde 10 kar payı ile geri almak üzere 40 bin dolar parayı elden teslim ettiklerini kaydeden müşteki Dada, "İstanbul'a döndükten sonra 60 bin doları yeğenime elden verdim. Sonra bana bir kaç ay toplamda 7 bin dolar elden para verildi. Başka para gelmez olunca başka katılımcılar katmamız gerektiği, yeniden para yüklememiz gerektiği gibi şeyler söylendi. Biz de toplamda peyderpey olmak üzere toplam 145 bin dolar para ödedik. Sonuç olarak verdiğimiz para karşılığında sadece 7 bin dolar alabildik. Bir süre sonra bu paraları coin olarak ödeyeceklerini söylediler. Ancak herhangi bir ödeme de olmadı, zararım da giderilmedi. Tüm sanıklardan şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.

Müşteki Ezgi Sümer Yolcu Youssef, ikna edildikten sonra 10 bin dolar elden para verdiğini anlatarak, "Hatta bin dolar ödeyip bir toplantıya katıldık. Orada tüm sanıkları gördüm, hepsinin değişik görevleri vardı. Görevlerine göre siyah ya da kırmızı kravat takıyorlardı. Verdiğim para karşılığında herhangi bir ödeme almadım. Sürekli bizi oyaladılar. Her toplantı da yeni katılımcı getirmemizi istiyorlardı. Şikayetim sürmektedir, zararım giderilmedi" dedi.

Müşteki Shahnaz Nematyar bir komşusu aracılığıyla sanıklardan biriyle tanıştığını belirterek, "Enerji yatırımlarına para yatırıp kar payı alma amaçlı olan konuşmalarla beni ikna ettiler. Kendim ve çocuklarım için 2016 yılı içinde değişik zamanlarda toplamda 50 bin dolar ödedim.Yatırdığım paraya karşılık toplamda 6 bin dolar geri ödeme aldım. Toplamda 44 bin dolar zararım vardır." diye konuştu.

Müşteki Davood Esfahani, şirket yetkilileriyle Malezya'da tanıştığını ve şirket yetkilisi Mahdi Raoufi'yi tanıdığını anlatarak, "Malezya'da kendilerine 260 bin dolar ödedim. Toplam 18 bin dolar geri ödeme aldım. Türkiye de bu kez 200 bin dolar verdim. Toplamda bu kişilere 460 bin dolar ödedim. Eşim de benzer bir para ödemişti, o da sanıklardan şikayetçi olmuştur." dedi.

Müşteki Askhan Mashayekhi, sanıklara toplamda 270 bin dolar verdiğini, kar payı olarak 60-70 bin dolar alabildiğini, geriye kalan parasının ödenmediğini ve şikayetçi olduğunu söyledi.

Söz alan diğer müştekiler de benzer şekilde ifade verdiği duruşmada, celse öncesi çağrılan bazı tanıkların da ifadelerine başvuruldu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 3 sanığın tutukluluk halinin devamına, firari 3 sanık hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesine karar verdi. Bir sonraki celsede, dinlenemeyen müşteki ve tanıkların ifadelerinin alınmasını kararlaştıran heyet, duruşmayı erteledi.

-İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosunca hazırlanan iddianamede, sanıkların İstanbul'da, Malezya'dan edindikleri tecrübelere benzer şekilde, İstanbul'daki bir alışveriş merkezinde tek ofisli iki eğitim hizmetleri şirketi kurdukları ve her iki şirket yetkilisinin de sanık Çetin Salman, ortaklarının 4 İranlı kişi olduğu sanıkların tüm yasadışı faaliyetlerini buradan yürüttükleri belirtildi.

Suç örgütünün faaliyetleri kapsamında yeni üyeler kazanmak ve yatırım adı altında paralarının alınarak daha sonra ödenmemesi yoluna gidildiği, bu kapsamda 5 sanığın, koordinatörlük, 9 sanığın da "eğitim ve pazarlamayla" görevlendirildikleri bilgisi verilen iddianamede, "Tanıkların sunmuş oldukları belgelere göre, bu kişilerin şikayetçilerden kurulu ekiplerinin olduğu, her birinin belli şikayetçileri yönlendirme ve ikna etme çabaları yönünde ekip oluşturdukları, eğitim seminerlerine katılmalarının sağlandığı ve bu kişilerden daha fazla yatırım adı altında para almaları görevleri verilmiştir." ifadesi kullanıldı.

Sanıkların örgüt üyeleri aracılığıyla ve internet sitelerinde tanıtım yaparak programın yapıldığı yere bağlı olarak 100-1000 dolar arasında değişen katılım paylarıyla şikayetçilerin katılımını sağladıkları, burada örgüt yöneticileri ve görevlendirilen eğitimcilerin "başarı felsefesi" adı altında eğitim verdikleri ve bu eğitimlerde katılımcılara zenginlik vadedildiğine dikkati çekilen iddianamede, şu bilgiler yer aldı:

"Üyelik sisteminin bronz, gümüş, altın platin ve VIP üyelik adları altında yatıracakları miktara bağlı olarak üyelik sistemini oluşturdukları, bu üyelik sisteminde seçilen üyeliğe bağlı olarak iki yıl içerisinde yüzde 140 - 650'ye kadar farklı kazanç elde edecekleri yönünde vaatte bulundukları, örgüt üyelerinin konsantrasyonları sağlamak için düzenli öz geçmiş aldıkları, ne kadar sürede ne yapacakları yönünde taahhütleri alındığı anlaşılmıştır."

- 920'şer yıla kadar hapis talebi

Şikayetçi, tanık ve sanık beyanlarına yer verilen iddianamede, örgüt lideri olduğu belirtilen Seyed Jafar Jafari, örgüt lideri yardımcıları oldukları belirtilen Seyed Javad Jafari, Seyed Mohammad Jafari, Seyed Ehsan Jafari ve tutuklu Çetin Salman ile örgüt yöneticisi oldukları belirtilen sanıklar Nefes Yegane, Mohammad Wael Favakhiri, Mohammad Mahdi Raoufi, Fahimeh Yeganohar ve Sajad Yar Ahmadi'nin, "suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 2 yıldan 6 yıla ve 46 şikayetçiye karşı "örgüt kapsamında tacir sıfatıyla hareket ederek dolandırıcılık" suçundan da 276 yıldan 920 yıla olmak üzere toplam 278 yıldan 926'şar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

İddianamede, "suç örgütü üyeliği" ve "örgüt kapsamında tacir sıfatıyla hareket ederek dolandırıcılık" suçlarından 1 sanığa 73 yıldan 243 yıla, 2 sanığa 31 yıldan 183'er yıla, 2 sanığa 37 yıldan 123'er yıla, 1 sanığa 25 yıldan 83 yıla, 5 sanığa 19 yıldan 63'er yıla ve 1 sanığa 13 yıldan 43 yıla hapis cezası talep edilirken, bir sanığın da, "suç örgütüne yardım" ve "örgüt kapsamında tacir sıfatıyla hareket ederek dolandırıcılık" suçlarından 4 yıl 3 aydan 11 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.



Yorumlar (0)