Şişli'de hemşireyi bıçakla rehin alıp yaralayan sanığın yargılanmasına başlandı

- Savunma yapan sanık Ramazan Keleş:- "Yanımda bıçak götürmedim, tıp merkezinde buldum. Müştekiye 'Ablana söyle paramı getirsin.' dedim. Bıçağı boğazına dayayıp ablasını aramasını istedim. Polis geldiğinde benim sinir krizi geçirdiğimi söyleyip üzerime atladı. Müşteki bu sırada yaralandı, ben zarar vermedim. Öldürmek istesem zamanım vardı, öldürürdüm"- Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi

29.04.2021, 14:39 Genel
Şişli'de hemşireyi bıçakla rehin alıp yaralayan sanığın yargılanmasına başlandı

İSTANBUL (AA) - Şişli'de özel bir tıp merkezinde çalışan hemşire Hayrunnisa Can'ı bıçakla rehin alıp yaraladığı gerekçesiyle hakkında dava açılan tutuklu sanık Ramazan Keleş'in "öldürmeye teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 24 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Ramazan Keleş ve müşteki hemşire Hayrunnisa Can ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada savunması alınan sanık Keleş, şikayetçi Can'ın bulunduğu tıp merkezine öldürme kastıyla gitmediğini ve tesadüfen orada karşılaştıklarını öne sürdü.

Şikayetçi ile aralarında bir husumet bulunmadığını iddia eden sanık Keleş, savunmasında şunları anlattı:

"Müştekinin ablasını evlenmek için Bursa'dan getirttim. Bana boşandığını söyledi, evli çıktı. Kendisine altın vermiştim. Ayrıldıktan sonra defalarca paramı istediğimi söyledim. Ablasına ulaşamadığım için kardeşine ulaştım. Olay günü o tıp merkezine başka bir iş için gittim. Sonra müştekiyle karşılaştım. Yanımda bıçak götürmedim, tıp merkezinde buldum. Müştekiye 'Ablana söyle, paramı getirsin.' dedim. Bıçağı boğazına dayayıp ablasını aramasını istedim. Polis geldiğinde benim sinir krizi geçirdiğimi söyleyip üzerime atladı. Müşteki bu sırada yaralandı, ben zarar vermedim. Öldürmek istesem zamanım vardı öldürürdüm."

- "2 ay yoğun bakımda yattım, şikayetçiyim"

Müşteki Hayrunnisa Can, sanıkla olay gününe kadar hiç yüz yüze gelmediklerini anlatarak, "Ablam sanıktan ayrıldıktan sonra çok ağlıyor, sanığın kendisini rahatsız ettiğini, öldürmekle tehdit ettiğini söylüyordu. Ablamın çalıştığı hastaneleri arıyor, 'Bu kişiyi çalıştırırsanız orayı bombalarım.' diyordu. Ablamın telefon numarasını, fotoğraflarını eskort sitelerine veriyordu. Ablam 2 kez iş yerini, evini değiştirdi. Yeni telefon numarası aldı, sosyal medya hesaplarını kapattı. Başta ablamla barışmak istiyordu, ablamın yeni bir erkek arkadaşı olduğunu öğrenince tehditlere başladı." diye konuştu.

Ablasından sonra kendisinden de para isteyince sanıkla telefonda konuştuğunu belirten müşteki Can, şöyle devam etti:

"Ne parası istediğini sordum. 'Ben ablana masraf yaptım, o parayı vereceksiniz. Sizden alıp köpeklere vereceğim.' dedi. Beni de sahte sosyal medya hesapları üzerinden tehdit ediyor, 'Çalıştığın yeri buldum, geleceğim oraya yüzüne kezzap atacağım.' diyordu. Olay günü karşıma çıktı, kendisini fotoğrafından tanıdım. Üzerime doğru hışımla geldi, 'Ablan nerede?' dedi. Yerimden kalkmaya çalıştım, bıçağını gösterdi. Yakamdan çekip beni zorla oturttu. Bağırdım, personelimiz geldi, ikna etmeye çalıştı ama o beni öldüreceğini söylüyordu. Ablamı arattırıp, 'Şeyma paramı getireceksin, kardeşin elimde, 5 dakika içinde burada olacaksın. Kardeşini öldüreceğim, sen gelince onun cesedini göreceksin, sonra seni de öldüreceğim. 2-3 ay yatar çıkarım.' dedi. Bir süre bekledik, sonra emniyet müdürü geldi. Orası bende karanlık. Sanığın üstüne atlamış, yaralanmışım, 2 ay yoğun bakımda yattım, şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.

- "Bizim sanığa borcumuz yok"

Duruşmada tanık olarak dinlenilen hemşire Can'ın ablası Ş.D. ise şunları söyledi:

"Ben artık görüşmek istemiyorum dedikten sonra ne namus kaldı ne ar bıraktı. Sürekli ölümle tehdit etti beni. Şehir değiştirmek zorunda kaldım. Beni bulmayınca kardeşime musallat oldu. Bir gün kardeşim beni aradı, 'Abla Ramazan burada, ne olur gel, beni öldürecek.' dedi. Sanık, kardeşimi öldürmek maksadıyla oraya gitti, beceremedi. Şu an onun pişmanlığını yaşıyor. Öldüreceğini hep söylüyordu. Bizim sanığa bir borcumuz yok. Yediğimiz yemeğin, içtiğimiz çayın, ortak verdiğimiz kiranın parasını istiyor."

- Hakim, "Alacağı varsa icraya gitsin. Boğazına niye bıçak dayıyor?"

Mahkeme Başkanı, sanık avukatının, müvekkilinin tanık Ş.D.'ye aldığı hediyelerden bahsetmesi üzerine, "Alacağı varsa icraya gitsin. Hayrunnisa'nın boğazına niye bıçak dayıyor? Konumuzla alakası yok." diyerek tepki gösterdi.

Tanığın beyanları üzerine konuşan sanık Keleş ise "Bıçağı yanımda getirmedim, tanık ardan namustan bahsediyor yaa.." demesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Kızın boğazına bıçak dayamışsın burada namus dersi mi veriyorsun?" dedi.

Sanık avukatı, müvekkilinin öldürme kastıyla hareket etmediğini dile getirerek, tahliye talebinde bulundu.

Müşteki Can'ın avukatı, "Sanığın rehin alma sırasında bir süre beklemesinin nedeni, iki kardeşi birlikte öldürmek. Bu şahsın tahliyesi, kardeşlerin ölümüne neden olacaktır." diyerek, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

- Olayın geçmişi

Abide-i Hürriyet Caddesi'ndeki özel bir tıp merkezine 31 Aralık 2020'de gelen Ramazan Keleş, bıçakla hemşire Hayrunnisa Can'ı rehin almış, durumun haber verilmesi üzerine olay yerine özel harekatçıların da bulunduğu polis ekipleri gönderilmişti.

Güvenlik kamera kayıtlarına da yansıyan olayda, Şişli İlçe Emniyet Müdürü Özay Kayhan, eylemini sonlandırması için Keleş ile konuşarak ikna etmeye çalışmış, boş bir anından faydalandığı Keleş'in üzerine atlayarak bıçak bulunan elini tutmuş ve hemşire ile arasında girerek Keleş'i etkisiz hale getirmişti.

Keleş gözaltına alınırken, olayda yaralanan hemşire Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine ambulansla sevk edilmişti.

Hakimliğe çıkarılan Keleş, tutuklanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Ramazan Keleş'in "öldürmeye teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 24 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor.



Yorumlar (0)