Türk Dil Kurumu Başkanı Gülsevin'den "Türk dilini etnik kökene ayırmayın" çağrısı:
- "Türkçe dediğimiz zaman gençlerimiz kısır şekilde 'Sadece kökeni etnik olarak Türk diline ait olan kelimeler benimdir, geri kalanı benim değildir.' psikolojisine asla girmesinler"- "Nasıl ki milletimizi etnik yapılarına göre ya da antropolojilerine göre ayıramazsak, bölücülük olur, o milleti bölmüş olursunuz, dili de ayıramayız"
SAKARYA (AA) - Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) tarafından düzenlenen "Dünya Dili Türkçe Konferansı"na katıldı.
Sakarya Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezince (TÜRKMER) 2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen konferansa video konferansla katılan Gülsevin, ifadenin öneminden bahsetti.
Türk kelimesinin sadece bir ırkı değil, bir milleti ifade ettiğini vurgulayan Gülsevin, "Millet, ırkın üstünde bir kavramdır. Çeşitli göz renginde, dinde olan insanların bir arada oluşturdukları sosyolojik birlikteliktir, antropolojik birliktelik değildir. Türk, sadece bir antropolojik adı değildir, millet adıdır." dedi.
Gülsevin, Türk kültürünün tarih boyunca dolaşarak diğer milletleri ve kültürleri etkileyip etkilendiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türk, doğuda kuzeyde Sibirya'dan, Avrupa'nın ortalarına kadar yayılmış, bütün Avrasya'yı ırmak gibi dolaşmış. Nasıl bir ırmak dolaştığı yerden etkilenir ve etkilerse, Türk kültürü, dili, mutfağı, müziği ve dini, yaşadığı coğrafyadaki halkların dininden, dilinden, müziğinden ve mutfağından etkilenmiş ve zenginleşmiştir. 'Şunlardan şu yemeği öğrendik, dolaştığımız coğrafyada şu kıyafeti veya şu müzik türünü kendimiz yapmışız.' diye sakın üzülmeyin. Herkese nasip olmaz."
- "Türk dilini etnik kökene ayıramayız"
Türkçe'nin zengin etkileşim sonucu olduğunu vurgulayan Gülsevin, "Türk budur, Türkçe budur. Türkçe dediğimiz zaman gençlerimiz kısır bir şekilde 'Sadece kökeni etnik olarak Türk diline ait olan kelimeler benimdir, geri kalanı benim değildir.' psikolojisine asla girmesinler. Nasıl ki milletimizi etnik yapılarına göre ya da antropolojilerine göre ayıramazsak, bölücülük olur, o milleti bölmüş olursunuz, dili de ayıramayız." diye konuştu.
Gülsevin, dillerine giren kelimelere sahip çıkılması gerektiğini belirterek, "Kelimeleri alıyoruz, fethediyoruz, bizim yapıyoruz, tıpkı dolaştığımız coğrafyalarda mutfakları, müzikleri öğrendiğimiz ve öğrettiğimiz gibi. Biz de tabi kendi kelimelerimizi, o kültürleri veriyoruz. Etnik kökeni Türk olmayan kalem, kitap ve kafa kelimesini alıp fethedip, öbür coğrafyalara dağıtıyoruz." dedi.
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan da üniversitedeki merkezlerin ve enstitülerin çalışmalarının örnek olduğunu belirterek, Gülsevin ve TÜRKMER'e teşekkür etti.
TÜRKMER Müdürü Doç. Dr. Köksal Şahin ise düzenledikleri etkinliklere gençlerin yoğun katılım sağladığını kaydetti.