Hollanda İslamofobiyi Bildir Vakfı, burka giyenlere yapılan şiddeti ortaya çıkardı
Hollanda İslamofobiyi Bildir Vakfı, bügün (21/09/2020) resmi sitesinde yayımladığı bildiride, geçen yıl Hollanda'da getirilen burka yasağının yaşatığı sıkıntılar yer aldı. Bildiride, "yüzünü örten kadınlar ve diğer Müslüman kadınlar dışlamakta, onlara adaletsiz davranmakta, ayrımcılık yapılmakta, sözlü ve fiziksel olarak saldırıya maruz kalmakta bir meşruiyet olarak kullanılmaktadır" yazıldı.
21.09.2020, 18:42
Haberler
Hollanda İslamofobiyi Bildir Vakfı, bügün (21/09/2020) resmi sitesinde yayımladığı bildiride, geçen yıl Hollanda'da getirilen burka yasağının yaşatığı sıkıntılar yer aldı. Bildiride, "yüzünü örten kadınlar ve diğer Müslüman kadınlar dışlamakta, onlara adaletsiz davranmakta, ayrımcılık yapılmakta, sözlü ve fiziksel olarak saldırıya maruz kalmakta bir meşruiyet olarak kullanılmaktadır" yazıldı.
İşte Hollanda İslamofobiyi Bildir Vakfı'nın yayınladığı bildirinin tam metni:
İslamofobiyi karşı Avrupa Eylem Günü'nde "burka yasağı" konulu kara kitabı yayınlıyor. Bu yayın, bir yıldır var olan "burka yasağı"nın etkileri hakkındadır. Bu kara kitapta yer alan raporlar, bu yasanın resmi olarak amaçlandığı gibi daha iyi iletişim veya güvenliğe katkıda bulunmadığını göstermektedir. Uygulamada, yüzünü örten kadınları ve diğer Müslüman kadınları dışlamak, onlara adaletsiz davranmak, ayrımcılık yapmak, sözlü ve fiziksel olarak saldırmak gibi eylemleri bir meşruiyet olarak kullanılmaktadır. İslamofobiyi Bildir Vakfı, bu nedenle Temsilciler Meclisi'ne bir dilekçe göndererek bu yasağı yeniden değerlendirip kaldırmaya çağırıyor.
Örneğin, yasanın getirilmesi, AD gibi gazetelerde haberler yapılarak "burka yasağı" okurlarını, yasağın yürürlükte olduğu bölgelerde yaptırım uygulanmadığını gören vatandaşların, burka takanlara uyarı yapmaları hatta videoya çekip yayına vermeleri istendi. Bu tavır, Müslüman kadınlara yönelik sözlü ve fiziksel İslamofobik saldırı dalgasını artırdı.
Hollanda'nın en yüksek tirajlı günlük gazetesi AD, burka giyenlerle ilgili yaptığı paylaşım.
Bu İslamofobiyi dalgası geçtiğimiz yıl Hollanda İslamofobiyi Bildir Vakfı'ndan alınan raporlarda görülebilir.
Kara kitabın üç ana sonucu şu şekildedir:
1- Örtülü ve örtüsüz Müslüman kadınlar, kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana İslamofobiyi tarafından daha sık hedef alındığını belirtiyor.
2- Müslüman kadınlar özellikle yasanın uygulanmadığı yerlerde hedef alınmaktadır. Bunun yanında oyun (park) alanlarını, dükkanları (süper markt / AVM) ve sokakları düşünün.
3- Polis, yasanın neleri gerektirdiğinin her zaman tam olarak farkında olmıyabilir, ve olaylarla ilgili Müslüman kadınlar, sıkıntılarını dile getirmek için güvendikleri bir siyasi parti yok.
Hollanda Polisinin, burka giyenlerle ilgili paylaşımı raporda yer aldı.
Vakaların yaklaşık yarısının reşit olmayan çocuklar olması şok edici: peçe takan annelerinin sözlü saldırının ve şiddetin hedefi olmasını izlemek zorunda kalıyorlar.
AD Gazetesi'nin paylaşımı sosyal medya üzerinden sincirleme paylaşımı yapıldı ve burka giyenlere karşı halkın inisiyatif alması meşrulaştırıldı. Şiddet çağırısının bir diğer belgesi.
Yasağın yürürlükte olduğu sektörler yasağı talep etmedi. Danıştay, Uluslararası Af Örgütü ve Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü yasağı şiddetle eleştirdi. Kara kitap, siyasetin daha önce hiçbir sorunun olmadığı bu yasa ile sorunlar yarattığını gösteriyor. Yasa açıkça sembolik bir siyasettir, ancak İslamofobiyi Bildir Vakfı'nın kara kitabının gösterdiği gibi, sembolik siyasetin başörtüsü takan Müslüman kadınlar için geniş kapsamlı sonuçları vardır. İslamofobiyi Bildir Vakfı, bu nedenle politikacıları "burka yasağını" kaldırmaya çağırıyor. Vatandaşlar bu çağrıyı DeGoedeZaak (İyi İş) sivil hareketiyle işbirliği içinde bir dilekçe yoluyla destekleyebilir.
Sabıkalı, ırkçı lider Geert Wilders AD'nin paylaşımına destek verdi.
İşte Hollanda İslamofobiyi Bildir Vakfı'nın yayınladığı bildirinin tam metni:
İslamofobiyi karşı Avrupa Eylem Günü'nde "burka yasağı" konulu kara kitabı yayınlıyor. Bu yayın, bir yıldır var olan "burka yasağı"nın etkileri hakkındadır. Bu kara kitapta yer alan raporlar, bu yasanın resmi olarak amaçlandığı gibi daha iyi iletişim veya güvenliğe katkıda bulunmadığını göstermektedir. Uygulamada, yüzünü örten kadınları ve diğer Müslüman kadınları dışlamak, onlara adaletsiz davranmak, ayrımcılık yapmak, sözlü ve fiziksel olarak saldırmak gibi eylemleri bir meşruiyet olarak kullanılmaktadır. İslamofobiyi Bildir Vakfı, bu nedenle Temsilciler Meclisi'ne bir dilekçe göndererek bu yasağı yeniden değerlendirip kaldırmaya çağırıyor.
Örneğin, yasanın getirilmesi, AD gibi gazetelerde haberler yapılarak "burka yasağı" okurlarını, yasağın yürürlükte olduğu bölgelerde yaptırım uygulanmadığını gören vatandaşların, burka takanlara uyarı yapmaları hatta videoya çekip yayına vermeleri istendi. Bu tavır, Müslüman kadınlara yönelik sözlü ve fiziksel İslamofobik saldırı dalgasını artırdı.
Hollanda'nın en yüksek tirajlı günlük gazetesi AD, burka giyenlerle ilgili yaptığı paylaşım.
Bu İslamofobiyi dalgası geçtiğimiz yıl Hollanda İslamofobiyi Bildir Vakfı'ndan alınan raporlarda görülebilir.
Kara kitabın üç ana sonucu şu şekildedir:
1- Örtülü ve örtüsüz Müslüman kadınlar, kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana İslamofobiyi tarafından daha sık hedef alındığını belirtiyor.
2- Müslüman kadınlar özellikle yasanın uygulanmadığı yerlerde hedef alınmaktadır. Bunun yanında oyun (park) alanlarını, dükkanları (süper markt / AVM) ve sokakları düşünün.
3- Polis, yasanın neleri gerektirdiğinin her zaman tam olarak farkında olmıyabilir, ve olaylarla ilgili Müslüman kadınlar, sıkıntılarını dile getirmek için güvendikleri bir siyasi parti yok.
Hollanda Polisinin, burka giyenlerle ilgili paylaşımı raporda yer aldı.
Vakaların yaklaşık yarısının reşit olmayan çocuklar olması şok edici: peçe takan annelerinin sözlü saldırının ve şiddetin hedefi olmasını izlemek zorunda kalıyorlar.
AD Gazetesi'nin paylaşımı sosyal medya üzerinden sincirleme paylaşımı yapıldı ve burka giyenlere karşı halkın inisiyatif alması meşrulaştırıldı. Şiddet çağırısının bir diğer belgesi.
Yasağın yürürlükte olduğu sektörler yasağı talep etmedi. Danıştay, Uluslararası Af Örgütü ve Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü yasağı şiddetle eleştirdi. Kara kitap, siyasetin daha önce hiçbir sorunun olmadığı bu yasa ile sorunlar yarattığını gösteriyor. Yasa açıkça sembolik bir siyasettir, ancak İslamofobiyi Bildir Vakfı'nın kara kitabının gösterdiği gibi, sembolik siyasetin başörtüsü takan Müslüman kadınlar için geniş kapsamlı sonuçları vardır. İslamofobiyi Bildir Vakfı, bu nedenle politikacıları "burka yasağını" kaldırmaya çağırıyor. Vatandaşlar bu çağrıyı DeGoedeZaak (İyi İş) sivil hareketiyle işbirliği içinde bir dilekçe yoluyla destekleyebilir.
Sabıkalı, ırkçı lider Geert Wilders AD'nin paylaşımına destek verdi.