Buldan, HDP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu:
- "Türkiye acilen erken seçime gitmelidir"- "Cumhurbaşkanlığı seçimlerine nasıl baktığımız, şu aşamada adaylık ve isim tartışmasından tamamıyla uzaktır"-"Hiç kimse HDP’yi yedek bir güç olarak görmemelidir. HDP çantada keklik de değildir"
TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Türkiye'nin, acilen erken seçime gitmesi gerektiğini savunarak, "Türkiye, bu mafyalaşmış ve çeteleşmiş düzenle bir gün dahi birlikte yaşayamaz." dedi.
Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ülkenin tam anlamıyla bir yangın yerine dönüştüğünü öne sürdü.
"Çöküş, çürüme, ortaya saçılan pislikler, hırsızlık, yolsuzluk, hukuksuzluk, ahlaksızlık, mafya ve çete düzeni, kara para, yalan, talan, haram almış başını gidiyor." diyen Buldan, bütün bunlar yaşanırken iktidarın ne yaptığını sordu.
Buldan, "Sincan'da bir AKP mahkemesi kurmuşlar, geçmişler kürsüye senaryosunu önceden kurguladıkları Kobani kumpas davasıyla güya HDP'yi yargılayacaklar." ifadesini kullandı.
Pervin Buldan, Kobani olaylarına ilişkin davanın, "HDP'den siyasi intikam alma, AK Parti'nin, HDP'yi engellemeye yönelik yürüttüğü bir siyasi parti faaliyeti, seçim çalışması olduğunu" iddia etti.
Pervin Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, AKP-MHP iktidarında bir kez daha siyaset, bürokrasi, mafya ilişkileriyle ve ürettiği suç karanlığıyla karşı karşıyadır. Bunun nedeni bellidir. Susurluk’tan bugüne uzanan çete örgütlenmelerinin dayandığı en önemli zemin, Kürt sorununun inkarı ve güvenlikçi politikalardır yani Kürt düşmanlığıdır. Faili meçhul cinayetler, köy yakmalar, işkenceler, insanlık suçları 1993 konseptiyle gerçekleştirildi. Susurluk çetesi de bu zemin üzerinden yükseldi. Söylemleri neydi; beka ve güvenlik. Bugün ortaya saçılan çete, mafya ilişkileri de yine Kürt sorununda çatışmalı sürecin tırmandırıldığı 2015 konseptinin yarattığı zemin üzerinden yükselmiştir ve bugünlere kadar da gelmiştir. Bir kez daha görülmüştür ki, Türkiye’de Kürt sorunu çözülmeden, sistem demokratikleştirilmeden, hukukun üstünlüğü sağlanmadan çete, mafya, siyaset ilişkileri ve suçları da son bulmaz, sona ermez. Aktörleri değişse de bu yapı hiçbir zaman değişmez."
-"Deve kuşu gibi başını kuma gömmektedir"
İktidarın, "Susurluk mimarisine yeni tuğlalar ekleyen bir yönetim" olarak tarihe geçtiğini ileri süren Buldan, "O tuğlalardan saray yaptılar ve oradan yönettiler her şeyi, her süreci. Türkiye'den Suriye'ye ve İran'a; Kıbrıs'tan Kolombiya, Venezuela, Libya ve Irak'a uzanan bir suç organizasyonu var ortada. Bunu bugün son dönemlerde daha net olarak görüyoruz ve dinliyoruz." diye konuştu.
Buldan, bir yerde sürekli olarak vatan, millet edebiyatı yapılıyorsa, mutlaka cüzdanlara bakılması, kontrol edilmesi gerektiğini savundu.
"Aldığımız nefese kadar fezleke düzenleyen savcılar neredeler?" sorusunu yönelten Buldan, "Ortaya çıkan suçlarla ilgili neden henüz bir soruşturma yoktur? Buradan Türk yargısına, savcılara, hakimlere bunu soruyoruz ve bu çağrıyı yapıyoruz. Bir tweet atanı sabahın köründe evinden gözaltına alanlar, ortaya saçılan bu büyük suçlarla ilgili neden kıllarını kıpırdatmıyor? Hepsi deve kuşu gibi başını kuma gömmektedir. Hepsi sessizdir. Neden? Çünkü, kirli ortaklık üzerine bir denge kurulmuş ve bu dengenin bozulmasını elbette ki istemiyorlar." ifadesini kullandı.
- "Türkiye acilen erken seçime gitmelidir"
İlk yapılması gerekenin derhal erken seçime gidilmesi olduğunu belirten Buldan, HDP olarak erken seçim çağrılarını, bugün bir kez daha yinelediklerini kaydetti.
Buldan, "Türkiye acilen erken seçime gitmelidir. Türkiye, bu mafyalaşmış ve çeteleşmiş düzenle bir gün dahi birlikte yaşayamaz. Bugün iktidar eliyle mafya, çete yapıları arasına sıkıştırılan bir ülkenin kaderi, tekrardan bunlara teslim edilemez. Hep beraber bu karanlığı aydınlığa çevirme şansımız ve irademiz vardır." dedi.
Meclis'e ve muhalefete çağrı yapan Buldan, bir an önce "hakikatleri araştırma ve soruşturma komisyonlarının" kurulmasını istedi.
-"Susurluk dosyası yeniden açılmalıdır"
Buldan, TBMM Genel Kurulunda, bu hafta konuyla ilgili araştırma önergelerini gündeme getireceklerini vurgulayarak, "Susurluk dosyası yeniden açılmalıdır ve bugün ortaya çıkan suçlarla birlikte etkili, geniş bir yargı süreci mutlaka başlatılmalıdır. Susurluk Raporu'nun sansürlü bölümü eğer açıklanırsa gerçekler ortaya çıkacaktır." değerlendirmesini yaptı.
Ekonomide yaşanan gelişmelere değinen Buldan, "Helalleşme değil hesaplaşma vakti yakındır. Helalleşmiyoruz, hesaplaşacağız. Artık yolun sonuna geldiklerini kendileri de biliyorlar. Hesap ödemeden masadan kalkmanın yollarını arıyorlar ama hesap vermeden kaçamayacaklar." görüşünü savundu.
HDP Eş Genel Başkanı Buldan, bugünlerde en fazla konuşulan konulardan birinin de HDP'nin seçimlerde ne yapacağı olduğunu dile getirdi.
Televizyona çıkanların, özellikle HDP’nin olmadığı bir ortamda HDP’yi konuştuğunu, HDP’nin ne yapacağını anlattığını, ahkam kestiğini dile getiren Buldan, "Yok, bakanlık pazarlığı yapılmış, iki tane bakan sözü verilmiş, bilmem ne yapılmış... Atıyorlar, tutuyorlar. Öncelikle halkımıza ve kamuoyuna şunu özellikle vurgulamak isterim: Bu tartışmaların hiç birine itibar edilmemeli ve dikkate alınmamalı. Bırakın onlar kendi kendilerine çalıp, oynamaya devam etsinler." dedi.
-"İsimlerle değil, ilkelerle hareket ediyoruz"
Buldan, şüphe bırakmayacak açıklıkta hem ittifak konusuna hem de seçimlere dair düşüncelerini her yerde paylaştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bizim için esas olan dönemsel olarak yapılan bir seçim ittifakı asla değildir. Bizim için esas olan demokrasiye geçiş için, adalet ve barış için en geniş siyasal ve toplumsal demokrasi blokunun, güç birliğinin ve mücadele ortaklığının oluşturulmasıdır. İttifak sadece siyasal muhalefetle sınırlı değildir. Toplumun tüm kesimleriyle, demokrasi güçleriyle, emek örgütleriyle, sivil toplumla, bu iktidarın politikalarına itiraz eden herkesle, tüm inançlarla, kimliklerle, kadınlarla, gençlerle, ekoloji mücadelesi yürütenlerle en geniş mücadele birlikteliğinin sağlanmasıdır. Biz bu işe böyle bakıyoruz.
Yine siyasal muhalefetle, seçim güvenliğinden, seçim döneminde temel hak ve özgürlüklerin, ifade, örgütlenme ve siyasal propaganda haklarının güvence altına alınmasına kadar ortak çalışmalar yürütülmesi, ortak tutum oluşturulmasıdır. Demokrasi ittifakı, seçim dönemleri veya başka dönemsel adımlardan bağımsızdır, stratejiktir ve kesintisiz mücadele çizgimizdir. Milletvekili seçimleri için HDP’nin bir ittifak arayışı ve ihtiyacı olmadığını sürekli ifade ediyoruz. HDP’nin milletvekili seçimlerinde bir baraj sorunu da yoktur. Baraj sorunu olmadığı gibi dengeyi belirleyecek toplumsal bir gücü vardır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine nasıl baktığımız ise şu aşamada adaylık ve isim tartışmasından tamamıyla uzaktır. Herkesin bunu böyle bilmesi gerekiyor. En geniş toplumsal mutabakata ve demokratik ilkelere, demokratik hedeflere dayanan bir yaklaşımın, ortaklaşmanın ortaya çıkarılmasıdır bizim temel yaklaşımımız. Seçimler sonrası geçiş süreci için ortak ilke ve hedeflerin bir an önce belirlenmesidir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş hedefi tabii ki önemlidir ancak bunun güçlü yerel bir demokrasiyle, hukukun üstünlüğü, bağımsız ve tarafsız yargıyla mümkün olacağını da unutmamak gerekiyor. Tüm bu konularda bir diyaloğun kurulması, birlikte tartışılması, demokratik ilke ve hedeflerin ortaklaştırılması gerekliliğini bir kez daha ifade ediyoruz. Bizim esas yaklaşımımız budur."
Kendilerinin, isimlerle, şahıslarla değil ilkelerle hareket ettiğini vurgulayan Buldan, "HDP'nin ittifak politikasının esasını demokratik ilkeler ve Türkiye halklarının ortak geleceği oluşturmaktadır. Bunun dışındaki hiçbir tartışma bizi bağlamaz, bize mal edilemez. Buradan şunu da net olarak ifade etmek isterim: Hiç kimse de HDP’yi yedek bir güç olarak görmemelidir. HDP çantada keklik de değildir." görüşünü paylaştı.