TERÖR ÖRGÜTLERİ KISKACINDAKİ TÜRKMENLER
11 Mart 2020, 22:16
Yazarlar
Dr. Hicran Kazancı
14 Temmuz 1959 tarihinde, Türkmenlere yönelik yapılan katliam, Kerkük Katliamı diye literatürlere geçti. Bu tarihte, Türkmen halkına karşı yapılan en acımasız katliamın tarihidir. 1920 yılında Irak’ın Osmanlı’dan kopması ile başlayan Türkmenlere yönelik katliamlar zincirinin en önemli halkasıdır ve tüm insanlık adına utanç vericidir. 14 Temmuz 1959’da, bir Türkmen şehri olan Kerkük’ün sokakları Türkmenlerin kanlarıyla kızıla boyanmıştır. Tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen ve üç gün-üç gece süren katliamda, yüzlerce Türkmen acımasızca ve hunharca katledilmiş, kurşuna dizilmiş, cesetleri iplerle bağlanarak caddelerde sürüklenmiştir. Katliam sırasında çok sayıda insanımız sakat kalmış, Türkmenlere ait işyerleri ve mağazalar yağmalanmıştır. Ancak bu olayı, batılı mahfillerde anlatılmaması ve batılı kuruluşlara yönelik bu konu ile ilgili yayımlar yapılmaması, dahası da, batılı ülkelerde olayın gerçeği yanlış bir sekildi bazı çevreler tarafından anlatılması, uluslararası arenalarda Kerkük katliamı diye kayda geçmemiştir.
2014 yılının Haziran’ında ortaya çıkan DAİŞ belasından, Iraklılar arasında en fazla etkilenen Türkmenler olmuştur. Uluslararası bir yapıya sahip olan DAİŞ terör örgütü, binlerce Türkmen’i yerinden etmiş, coğrafyasını işgal etmiş, demografik yapısı değiştirmiş, binlerce insanı katil etmiş ve tecavüze uğratmış. Yani DAİŞ, ABD, Fransa, İngiltere, Avusturalya, Kanada, Hollanda, Iraklı Arap, Kürt ve Türkmenler‘den oluşan farklı etnik-mezhep kökenli insanların bir ideolojik temelinde birleşmesi sonucu ortaya çıkan bir örgüttür. Ancak, diğer kökenlilere göre sayıca en az olmasına rağmen örgütün tüm yapısını Türkmenlere ihale edilmesi , Iraklı Türkmenlere yönelik kurulan kirli tezgahların büyük boyutlarını göstermektedir.
Fakat, bu yazıyı kaleme alana kadar sözde bazı aydın Türkmenlerin bu konuda hiç bir söz söylememesi de şaşırtıcı değil mi?. Özelliklede, Mozambik’teki Türkmen yurdu ile yazı yazanların bu konudaki Türkmen tezini neden savunan yazılar yazmıyor. Tabii, Türkmenleri parçalama ve birbirlerine düşürme politikalarının uygulanabilirliği için devreye soktuğu yol haritasının tatbiki uğruna sarf ettiği çabalardan dolayı fırsat bulursa. Iraklı diğer oluşumlar, kendi tezlerini Harvard, Columbia, Cambridge, Oxford gibi üniversitelerde anlatırken, bizim kör-topallarımız tarafından kurulan kampta Türkmenlere siyaset öğretiyorlarmış, öğrettikleri bu siyaset sayesinde Türkmeneli’ni kurtulacakmış, Suriye’de barış sağlanacakmış, Libya’da Hafter silah bırakacakmış ve yeni dünya düzeni kurulacakmış. Dostlar bizi alışverişte görsün diye yaptıklarınızın millete hiçbir getirisi olmayacaktır. Şahsi menfaati uğruna millete bedel ödetmeye çalışanlara, millet bedel ödettirir.
Dr. Hicran Kazancı
Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu ve Idari Heyet Üyesi
2014 yılının Haziran’ında ortaya çıkan DAİŞ belasından, Iraklılar arasında en fazla etkilenen Türkmenler olmuştur. Uluslararası bir yapıya sahip olan DAİŞ terör örgütü, binlerce Türkmen’i yerinden etmiş, coğrafyasını işgal etmiş, demografik yapısı değiştirmiş, binlerce insanı katil etmiş ve tecavüze uğratmış. Yani DAİŞ, ABD, Fransa, İngiltere, Avusturalya, Kanada, Hollanda, Iraklı Arap, Kürt ve Türkmenler‘den oluşan farklı etnik-mezhep kökenli insanların bir ideolojik temelinde birleşmesi sonucu ortaya çıkan bir örgüttür. Ancak, diğer kökenlilere göre sayıca en az olmasına rağmen örgütün tüm yapısını Türkmenlere ihale edilmesi , Iraklı Türkmenlere yönelik kurulan kirli tezgahların büyük boyutlarını göstermektedir.
Fakat, bu yazıyı kaleme alana kadar sözde bazı aydın Türkmenlerin bu konuda hiç bir söz söylememesi de şaşırtıcı değil mi?. Özelliklede, Mozambik’teki Türkmen yurdu ile yazı yazanların bu konudaki Türkmen tezini neden savunan yazılar yazmıyor. Tabii, Türkmenleri parçalama ve birbirlerine düşürme politikalarının uygulanabilirliği için devreye soktuğu yol haritasının tatbiki uğruna sarf ettiği çabalardan dolayı fırsat bulursa. Iraklı diğer oluşumlar, kendi tezlerini Harvard, Columbia, Cambridge, Oxford gibi üniversitelerde anlatırken, bizim kör-topallarımız tarafından kurulan kampta Türkmenlere siyaset öğretiyorlarmış, öğrettikleri bu siyaset sayesinde Türkmeneli’ni kurtulacakmış, Suriye’de barış sağlanacakmış, Libya’da Hafter silah bırakacakmış ve yeni dünya düzeni kurulacakmış. Dostlar bizi alışverişte görsün diye yaptıklarınızın millete hiçbir getirisi olmayacaktır. Şahsi menfaati uğruna millete bedel ödetmeye çalışanlara, millet bedel ödettirir.
Dr. Hicran Kazancı
Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu ve Idari Heyet Üyesi