AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, gündemi değerlendirdi

- "1915 yılında savaş anında Türkiye'de yaşanan olaylarla ilgili okyanus ötesindeki ABD Başkanı yorum yaparken Orta Doğu'nun merkezinde bütün dinlerin bulunduğu bölgede İsrail'in Müslümanlara yaptığı zulüm karşısında sessiz kalması manidardır"- (Ali Babacan'ın Abdullah Gül'ü desteklediğini açıklaması) Siz, 3 Mayıs 2018 tarihinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı hem dilinizle ikrar etmiş hem imzanızla tasdik etmişsiniz. Buna ikiyüzlülük denir"

11.05.2021, 17:12 Politika
AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, gündemi değerlendirdi

TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "1915 yılında savaş anında Türkiye'de yaşanan olaylarla ilgili okyanus ötesindeki ABD Başkanı yorum yaparken Orta Doğu'nun merkezinde bütün dinlerin bulunduğu bölgede İsrail'in Müslümanlara yaptığı zulüm karşısında sessiz kalması manidardır." dedi

Elitaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, tüm dinlerin kendilerine göre icraatları bulunduğunu ifade ederek ramazan ayının İslam dünyasındaki önemini dile getirdi. Bütün insanlığın bu dini faaliyetlerin yapıldığı dönemde birbirlerine saygı gösterdiğini belirten Elitaş, "Ama maalesef 3 dinin birleşim yeri olan Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da dini vecibelerini yerine getiren insanlardan rahatsızlık duyup onlara hücum eden bir İsrail zulmüyle karşı karşıyayız. 1915 yılında savaş anında Türkiye'de yaşanan olaylarla ilgili okyanus ötesindeki ABD Başkanı yorum yaparken Orta Doğu'nun merkezinde bütün dinlerin bulunduğu bölgede İsrail'in Müslümanlara yaptığı zulüm karşısında sessiz kalması manidardır." diye konuştu.

Elitaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu olayın vuku bulmaya başlaması sonrası gerekli girişimlerde bulunduğunu, şu ana kadar 57 İslam ülkesi içerisinde konuya hassasiyet içerisinde yaklaşan tek ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu söyledi.

Elitaş, TBMM Başkanı Mustafa Şentop öncülüğünde, Mecliste grubu bulunan tüm siyasi partilerin İsrail'in zulmüne karşı yaptığı ortak açıklamanın, tüm dünyaya ders verecek nitelikte bir mesaj olması umduğunu dile getirdi.

Mustafa Elitaş, 18 yaş altı vatandaşların Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kapsamına alınması, emekliliğe yönelik taahhütte bulunan hizmet sunucularının BES'e aktarımına imkan sağlanması, Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan konuların yeniden düzenlenmesini de içeren Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin bilgi de verdi.

- "Ağızdan çıkan söz, elden çıkan imza bizim için senettir, namustur"

Daha sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Elitaş, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın 2018 yılındaki seçimlerde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığına imza atarken, muhalefetin adayı Abdullah Gül'ü de desteklediğine ilişkin sözlerini değerlendirdi.

Babacan'ın 2019 yılı sonunda AK Parti'den istifa ettiğini açıkladığına dikkati çeken Elitaş, şöyle devam etti:

"2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın AK Parti'nin adayı olarak gösterildiği imza listesinde Sayın Babacan'ın da imzası var. İnsanların bağlı olduğu iki şey vardır: Biri dili, biri imzasıdır. Dili ile ikrar, imzası ile de tasdik etmiş birisinin o dönemde muhalefet partileri adına Sayın Gül'ü pazarlamaya çıkarması ve AK Parti içerisinde bulunan birisinin böyle bir işin içinde bulunmuş olması gerçekten çok üzücü. AK Parti döneminde Cumhurbaşkanı olmuş birisini, muhalefet partilerine pazarlamada, hem de tam göbeğinde bulunması siyasi etik açısından bugüne kadar rastlanılmış nadir hallerdendir. Ben bugüne kadar hiç böyle bir şey duymadım. Belki 45 yıldır siyaseti takip ederim, 20 yıla yakındır da milletvekiliyim ama böylesine bir satış işini, böylesine etik kurallara aykırı bir durumu ilk defa görüyorum. Pazarladığı kişi kim? 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül. AK Parti içerisinde olan birisinin başka kurum ve kuruluşlara böylesine bir pazarlama içerisinde bulunmasını ben doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Herkes lider olamaz. Sayın Babacan, AK Parti'de önemli görevlerde bulundu. Hep bir liderin arkasında ikinci adam olarak görev yaptı. Lider olmak zor bir iştir. Babam rahmetli 'Söz verirken çok dikkat et.' derdi, 'İnsan dilinden, hayvan yularından bağlanır.' derdi. Ağızdan çıkan söz, elden çıkan imza bizim için senettir, namustur. Geri dönülmez artık bundan. Siz, 3 Mayıs 2018 tarihinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı hem dilinizle ikrar etmiş, hem imzanızla tasdik etmişsiniz. Buna ikiyüzlülük denir."

Elitaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aday olduğu listede Ahmet Davutoğlu'nun da imzasının bulunduğunu anımsattı.

Muhalefette yer alan isimlerin, 2018 yılına kadar icra edilen parlamenter sistemi tanımlamaları gerektiğini belirten Elitaş, 2016 yılında Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu'nun da anayasa değişikliği teklifinde imzalarının bulunduğuna işaret etti. Mustafa Elitaş, "Hatta Sayın Babacan ve Sayın Davutoğlu, tüm turlarda da 'Evet' oyu verdiler. 12-13 yıl çok önemli görevlerde bulunmuş birisinin böylesine, gaf diyemeyeceğim, etik kural yoksunluğu içerisinde bulunduğu bir davranış şeklini kamuoyunun bilgilerine sunmak istiyorum. Üzüldüğümü ifade etmek istiyorum." dedi.

- Ruhsar Pekcan ile ilgili iddialar

AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, CHP'nin, eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile ilgili Meclis'e bir araştırma önergesi vermesi hazırlığında olduğuna ilişkin soru üzerine, şu an Meclis'e sunulmuş bir teklifin olmadığını aktardı. Teklifin Meclis'e sunulması halinde bir kanaat oluşturacaklarını ifade eden Elitaş, CHP'nin bu konuda vereceği önergeye Pekcan'ın cevap verdiğini anımsadığını söyledi.

Pekcan'a yönelik iddia ile Pekcan'ın "Aldım" dediği para arasında 20 kat fark olduğunu vurgulayan Elitaş, "Etik olarak değerlendirilebilir mi? Değerlendirilebilir. Yaklaşık 3-4 liralık alkol fiyatlarının 25 liraya çıktığı bir dönemdi. Fiyatları o günkü şartlarla değerlendirmek lazım. Böylesine dünyayı zor durumda bırakan salgın dönemlerinde elinizde teknik imkan varken kamunun ya da ilgililerin dezenfektana ihtiyaç duyduğu bir dönemde 'Kusura bakmayın benim eşim bakan, vermiyorum.' demek ne kadar doğru olurdu, onu değerlendirmek gerekir. Bakılması gereken o malın kuruma verildiği tarih ve piyasadaki fiyattır." görüşünü dile getirdi.

HSK üyeliği seçimlerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Elitaş, Meclis'teki seçimlerde ikinci ve üçüncü turda aranan 5'te 3 çoğunluğu ne Cumhur İttifakı'nın ne de Millet İttifakı'nın sağlamasının mümkün olmayacağını belirtti. Komisyonda ve Genel Kurulda salt çoğunluk sağlanamadığından her halükarda kuraya gitmek durumunda kalınacağını anlatan Elitaş, şunları kaydetti:

"Bu kuranın usul ve esasları da komisyonun 18 Mayıs tarihinde yapacağı ilk toplantısında belli olacak. İçtüzük'te seçimlerin nasıl yapılacağına ilişkin bir madde var ama HSK ile ilgili hiçbir düzenleme söz konusu değil. 18 Mayıs tarihinde Karma Komisyon, siyasi parti gruplarının tekliflerini değerlendirecek ve bundan sonra uygulanmak üzere bir teamül oluşacak."



banner1
Yorumlar (0)