CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: (1)

- "Dış politika, bir ulusal politika olmak zorundadır, iktidarıyla muhalefetiyle. Çünkü dış politika, Türkiye'nin çıkarları üzerine inşa edilir"- "Geçmişte acılar yaşandı mı? Evet yaşandı, bunu inkar eden yok. Peki bunu incelemesi gereken kim? Tarihçiler. Türkiye bu konuda hazır mı? Evet hazır. Hatta Ermenistan'a çağrı yapıldı 'Siz de açın arşivlerinizi, bağımsız tarihçiler gelsinler baksınlar olayı incelesinler.' Bunu her seferinde belli çevreler Türkiye'yi sıkıştırmak için kullanıyorlar"

24.04.2021, 14:46 Politika
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: (1)

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dış politika, bir ulusal politika olmak zorundadır, iktidarıyla muhalefetiyle. Çünkü dış politika, Türkiye'nin çıkarları üzerine inşa edilir." dedi.

Kılıçdaroğlu, Tele-1 TV canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Beyaz Saray'dan 1915 olaylarına ilişkin bugün yapılması beklenen açıklamaya ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Geçmişte acılar yaşandı mı? Evet yaşandı, bunu inkar eden yok. Peki bunu incelemesi gereken kim? Tarihçiler. Türkiye bu konuda hazır mı? Evet hazır. Hatta Ermenistan'a çağrı yapıldı 'Siz de açın arşivlerinizi, bağımsız tarihçiler gelsinler baksınlar olayı incelesinler.' Bunu her seferinde belli çevreler Türkiye'yi sıkıştırmak için kullanıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Yaşananları, Türkiye'nin izlediği "yanlış dış politikanın maliyeti" olarak yorumlayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Biz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bütün komşularımızla Azerbaycan'la nasıl dostsak, Irak'la Suriye ile Ermenistan'la da dost olmak zorundayız. Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki sorunlar büyük ölçüde çözüldü. Karabağ'da işgal altındaki topraklar alındı. Dolayısıyla Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerini geliştirmesi gerekiyor bu süreç içerisinde. Bütün dostlarımız, Amerika dahil destek vermesi lazım, ilişkilerin geliştirilmesi lazım. Bu çerçevede olaya bakmak lazım. Ayrıca tarihçilerin görevi, siyasetçilerin görevi olmamalı."

Türkiye'nin izlediği dış politikayı eleştiren Kılıçdaroğlu, şu anda ülkenin bir dış politikası olmadığını savundu. "Türkiye'nin dış politikasının ana ekseni ne?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesinden vazgeçildiğini ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Kim Dışişleri Bakanı? İbrahim Kalın mı? Sayın Çavuşoğlu mu? Milli Savunma Bakanı mı veya iletişim Başkanı mı? O kadar karmaşık bir yapı var ki her kafadan bir ses çıkıyor, ana eksen, ana hedef yok, ana strateji yok, günlük olaylar karşısında tepki veren bir dış politika. Dış politika bir ulusal politika olmak zorundadır, iktidarıyla muhalefetiyle. Çünkü dış politika, Türkiye'nin çıkarları üzerine inşa edilir. Siz, Türkiye'nin çıkarlarına değil de bir kişinin çıkarları üzerine dış politikayı inşa ederseniz bir süre sonra bunun hesabını 83 milyon verir. Türkiye'nin geldiği nokta da bu. Niçin Mısır'la kavga ettik? Şimdi aracı koyuyoruz, 'gelin bizimle barışın' diye. Bakın dış politikanın maliyeti, Doğu Akdeniz'deki karbon yataklarının çıkarılmasında Türkiye'nin devde dışı bırakılmasıdır. Bu az bir maliyet midir? Bizim hakkımız olan bir alan, biz o alandan hakkımız olmayan bir alana doğru itiliyoruz. Oysa Türkiye'nin orada başat aktör olması gerekirdi."

- 23 Nisan kutlamaları

Kovid-19 tedbirleri kapsamında 23 Nisan kutlamalarının sınırlandırılması hatırlatılarak, "Sayın Erdoğan, uzun bir süredir ne Meclis ne de Anıtkabir'deki törenlere katılmıyor. Bunu nasıl görüyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Devleti yöneten bir kişinin o devletin tarihine saygı duyması gerekir. TBMM'nin önemini kavraması gerekir. TBMM, 101 yıl önce 23 Nisan 1920'de 115 milletvekiliyle toplanmışsa, o 115 milletvekilinin bu ülke için neler yaptığını biliyorsa o gün o saatte ayrı bir toplantı yapmaz. TBMM kuruluşun 101. yılında özel bir toplantı yapıyor, o özel toplantıda bütün partililerin yetkilileri 5'er 10'ar dakika konuşuyor, o ülkede Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi gidip bir yerde açılış yapıyor. Bu ne demektir, o kişi TBMM'ye saygı duymuyor demektir. TBMM'ye saygı duymayan bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetme kabiliyeti yok demektir."

Merkez Bankası (MB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun 128 milyar dolarlık rezervle ilgili dünkü açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasının yeni döviz satmadığını, eskiden beri satış yaptığını anımsattı.

Eskiden MB'nin ihale açtığını ve bunun sonucunda yapılan satışın internet sitesine konulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Ama burada kime kaça satıldığı belli değil bilmiyoruz, arka kapıdan satılıyor. Protokol yapıyorlar, MB'nin yasayla verilen yetkisi bir protokolle Hazine ve Maliye Bakanlığına devrediliyor. Bu 'Ben yasama organının çıkardığı yasaya uymuyorum' demektir. 200 milyar Türk Lirası'nın altında bir kamu zararını kimse söylemiyor şu ana kadar." görüşünü savundu.

Kavcıoğlu'nun "Rezerv kaybımız yok sadece yer değiştirdi." dediğini de aktaran Kılıçdaroğlu, "Eskiden bu 128 milyar dolar senindi, sen bunu verdin. Sonra bankalardan topladın bu para senin değil ki. Bu para senin değil ki başkasının parası. Rezerv kaybı ne demek ya? Sen mülkiyetini kaybettin bunun. Evin var evini satıyorsun, aynı evde kirada oturuyorsun." dedi.

Kılıçdaroğlu, Kavcıoğlu'nun "Kimsenin burnu kanamadan pandemi krizi atlatıldı." sözlerini de eleştirerek, "Bizim gördüğümüz Türkiye'yi görmüyor bunlar. Adamlar ölüyor, intihar ediyorlar. Mutfakta, sofrada açlık var. Bunlar otursunlar kalksınlar CHP'li belediyelere dua etsinler. Yüzbinlerce kişiye nakdi ve ayni yardım yapıldı, yoksa bu ülkede kıyamet kopardı. Sen önce o protokolü açıkla bakalım." diye konuştu.

(Sürecek)

Yorumlar (0)