CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Uşak'ta kanaat önderleriyle bir araya geldi:
- "Bir takım tutar gibi parti tutulmaz. Bir parti yanlış yapıyorsa vatandaş diyecek ki 'yanlış yaptın, sana oy vermiyorum.' 4 yılda bir seçim yapılmasının nedeni de o. Siyasi partiler devlet olmak için iktidar olmazlar. Devleti yönetmek için iktidar olurlar"- "Eski kavgaları bir tarafa bırakmak zorundayız ve artık helalleşmemiz lazım. Geleceğe bakmamız lazım. Haklı haksızı bırakalım."
UŞAK (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, takım tutar gibi siyasi parti tutulmaması gerektiğini belirterek, "Bir parti yanlış yapıyorsa vatandaş diyecek ki 'kusura bakma yanlış yaptın, sana oy vermiyorum.' 4 yılda bir seçim yapılmasının nedeni de o." dedi.
Kılıçdaroğlu, Uşak'taki temasları kapsamında Atatürk Kültür Merkezinde, partisine yeni üye olanlara rozetlerini taktı.
Daha sonra partililere seslenen Kılıçdaroğlu, CHP rozetinin sıradan bir rozet olmadığını ifade ederek, herkesin çok çalışması gerektiğini dile getirdi.
Vatan, bayrak ve insanların huzuru için mücadele edeceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Devraldığımız miras içinde hiç kimse kimliğinden ötürü, yaşam tarzından veya inancından ötürü ötekileştirilmemelidir. Herkese insan olarak saygı duymalıyız. Bu rozeti taktığımız andan itibaren kendimiz için değil ülkemiz, bayrağımız ve insanlarımız için çalışacağız. Bugün insanlarımız rahatsızsa, evlerine ekmek götüremiyorlarsa, binlerce çocuk yatağa aç giriyorsa, binlerce kadın çöplerden yiyecek topluyorlarsa bu 21. yüzyılın Türkiye'sinde kabul edebileceğimiz bir olay değildir. O nedenle bize düşen bir görev var."
- "Bütün İslam devletlerine örnek olan bir devlet düşünün"
Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.
Katılımcıların sorunları ve taleplerini dinleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasında Türkiye'de bir ekonomik sıkıntı yaşandığını ve bu anlamda kanaat önderlerinin de üzerine görev düştüğünü ifade etti.
Bu dönemde muhtarların hak ettiği değeri görmediğini savunan Kılıçdaroğlu, muhtarlardan iktidara karşı tepkilerini dile getirmelerini istedi.
Tarım Kanunuyla her yıl milli gelirin yüzde 1'i oranında çiftçiye destek verilmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, çiftçinin devletten alacaklı olduğunu aktardı.
Türkiye'nin 1940'lı yıllarda dünyada uçak ihraç eden birkaç ülkeden birisi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Uçak fabrikasının temeli 1925'de Kayseri'de atıldı. 8 yıl sonra Kayseri'den kalkan uçak Ankara'ya indi. Etimesgut'ta uçak motoru fabrikaları vardı. Var mı öyle bir fabrika ? Eskişehir'de ayrıca uçak fabrikamız vardı. Ne oldu ? Kendi gemimizi yapıyorduk. 1940'lardan bahsediyorum. Ne oldu bunlara ? Ne oldu bize ? Hiç kimseye minnet etmeyen, başı dik bir devlet düşünün. Onurlu bir devlet düşünün. Daha da önemlisi bütün mazlum milletlere örnek olan bir devlet düşünün. Bütün İslam devletlerine örnek olan bir devlet düşünün. Mustafa Kemal'in kurduğu Türkiye budur. Okuduğu Kur'an-ı anlasın diye Türkçe mealini de hazırlayan Mustafa Kemal'dir. Kaçımız tarihimizi gerçek anlamda biliyoruz. Kaçımız bu tarihimizi çocuklarımıza öğretiyor. Bu açıdan ciddi sorunlar var."
Türkiye'de halen birleştirilmiş sınıflar olduğunu, 1, 2 ve 3'üncü sınıf öğrencilerinin aynı sınıfta ders gördüklerini savunan Kılıçdaroğlu, "Aynı öğretmenden ders görüyorlar. Derslik yok. 21'inci yüzyıldan bahsediyorum ve Türkiye'den bahsediyorum." dedi.
- "Takım tutar gibi parti tutulmaz"
Kemal Kılıçdaroğlu, 18'inci yüzyıl kavramlarıyla 21'inci yüzyılın sorunlarının çözülemeyeceğini belirterek, "21'inci yüzyılın en temel ayrışma noktası demokrasiyle, otoriter rejimdir. Demokrasiyi savunuyorsak beraber olmak zorundayız. Bizim oturup yeniden düşünmemiz lazım. Bir takım tutar gibi parti tutulmaz. Bir parti yanlış yapıyorsa vatandaş diyecek ki 'kusura bakma yanlış yaptın, sana oy vermiyorum.' 4 yılda bir seçim yapılmasının nedeni de o. Siyasi partiler devlet olmak için iktidar olmazlar. Devleti yönetmek için iktidar olurlar. Arada fark var." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye’nin her anlamda üretmesi lazım"
Türkiye'nin her anlamda kalkınması için kendisinin 4 ayaklı bir strateji öngördüğünü vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Can ve mal güvenliğini sağlayan sihirli sözcüğün adı nedir, demokrasi. Türkiye'de yargı bağımsızlığı var mı, yok. Yabancı geliyor mu, gelmiyor. Bizim iş adamlarımız yatırım yapıyorlar mı ? Bu tabloyu ortaya çıkaran siyasi atmosferin hepimizin sorunu olması lazım. Yargı bağımsızlığı olacak. Düşünce özgürlüğü olacak.
Stratejinin ikinci ayağı, üreten Türkiye. Türkiye’nin her anlamda üretmesi lazım. Üniversite bilgi üretecek, tarlada, sokakta üreteceğiz. Lokantada, otelde hizmet üreteceğiz. Sanatçı sanat üretecek. Üreten ülke güçlüdür.
Üçüncü ayak güçlü bir sosyal devlet. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı güçlü bir sosyal devlet. O zaman ürettiğimizi hakça bölüşeceğiz. Devlet dediğimiz kurum hiç kimseyi gelecek endişesiyle karşı karşıya getirmeyecek. Stratejinin dördüncü ayağı sürdürülebilirlik. Yaptığınız yatırımları sürekli büyüteceksiniz. Demokrasi kültürünüzü sürekli büyüteceksiniz. Eski kavgaları bir tarafa bırakmak zorundayız ve artık helalleşmemiz lazım. Geleceğe bakmamız lazım. Haklı haksızı bırakalım."
Siyasi iktidarların başarısının yarattıkları istihdamla ölçülebileceğini de aktaran Kılıçdaroğlu, "19 yılın sonunda siz 10 milyonu aşkın işsiz yaratmışsanız hangi başarıdan söz ediyorsunuz." diye konuştu.