Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2)
- "Reform çalışmalarımızın yeni bir halkasını oluşturan dördüncü yargı paketi yakında Meclisimize sunulacak"- "Türkiye'nin 2021 büyüme oranının, tahminlerin çok ötesinde gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum"- "Vesayete selam duran, darbelerin, darbe girişimlerinin aparatı olan, vicdanını ve aklını kiraya veren bir yargı, dışa bağımlıdır. Biz işte buna son verdik"- "Siyaset kurumunun, demokrasimizin kazanımlarını ve milli iradeyi siyasi tarihimize mühürleyecek yeni bir Anayasa yapacağına inanıyorum"- "Son dönemde ülkemizdeki güven ve istikrar iklimini hedef alan çok yönlü saldırıların gerisinde, özellikle gençlerimizi karamsarlığa sürükleme gayesi olduğu açıktır"
TBMM (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Reform çalışmalarımızın yeni bir halkasını oluşturan dördüncü yargı paketi yakında Meclisimize sunulacak." dedi.
Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2021 büyüme oranının, tahminlerin çok ötesinde gerçekleşeceğine yürekten inandığını belirtti. "Finans piyasalarında zaman zaman görülen, ülkemizin ekonomik gerçekleriyle ilgisi olmayan, önemli bir kısmı manipülasyon ürünü kırılganlıkların önlenmesine yönelik ilave tedbirler alıyoruz." diyen Erdoğan, Ekonomi Reform Programı'nda yer alan hususlarla ilgili somut düzenlemeleri de çıkarmaya başladıklarını bildirdi.
AK Parti olarak en büyük başarılarının, hükümetleri döneminde tüm vatandaşlara çalışacak iş ve geleceklerine güvenle bakabilecekleri istikrarlı bir iklim sağlamak olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
"Son dönemde ülkemizdeki güven ve istikrar iklimini özellikle hedef alan çok yönlü saldırıların gerisinde, insanımızın elindeki işte bu büyük imkanı alarak özellikle gençlerimizi karamsarlığa sürükleme gayesi olduğu açıktır. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle nice oyunları ve tuzakları bozduğumuz gibi, bu sinsi operasyonu da akamete uğratacağımızdan kimse şüphe etmesin. Biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe hiçbir senaryo, ülkemizi hedeflerine ulaşmaktan alıkoyamaz, milletimizle aramızdaki uhuvveti bozamaz."
Erdoğan, Abdurrahim Karakoç'un "Beden ölür, çürür, cana bakın siz / Kim kiminle yürür, ona bakın siz / Bırakın dönsün dönme dolaplar / Haktan, hakikatten yana bakın siz." dizelerini okuyarak "19 yıllık iktidarımızın her anında yaptığımız gibi, sadece hakka ve hakikate bakarak yolumuza devam edeceğiz. Kimin terör örgütleriyle, suç çeteleriyle, yeminli Türkiye düşmanlarıyla yürüdüğünü milletimiz görüyor, biliyor. İnşallah, hep birlikte ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, evlatlarımıza 2053 vizyonlarını gerçekleştirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye’yi miras bırakacağız." diye konuştu.
- "Üniversiteye girme şansı 10'da 10'a yükseldi"
Türkiye’ye, siyasetten teröre, ekonomiden dış politikaya kadar her alanda ağır maliyetleri olan 1990'lı yılların istikrarsızlık döneminin, 3 Kasım 2002 seçimleriyle sona erdiğini vurgulayan Erdoğan, milletin AK Parti'yi iktidara getirerek yeni bir dönemin perdelerini açtığını belirtti. Hükümeti devraldıklarında millete, Türkiye'yi dört temel sütun üzerinde yükseltme sözü verdiklerini, bunları da "eğitim", "sağlık", "adalet" ve "emniyet" olarak ifade ettiklerini anımsatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Eğitimde, derslik sayısını 330 bin ilaveyle 600 bine, öğretmen sayısını 693 bin ilaveyle 975 bine, üniversite sayısını 131 ilaveyle 207'ye çıkartarak sistemi tıkayan tüm kanalları açtık. İlköğretimden üniversiteye kadar her aşamada eğitim-öğretim görmek isteyen evlatlarımızın tamamını, ücretsiz ders kitaplarıyla, taşımalı eğitimle, şartlı yardımlarla, isteyen herkese burs-kredi imkanıyla, yurtlarla destekledik. Şahsen benim üniversiteye girdiğim dönemde, üniversiteye girme şansı 10'da 1'di. Ama şimdi hamdolsun bu 10'da 10'a yükseldi. Elbette eğitim yolculuğu, bitmeyen ve bitmeyecek olan bir mücadeledir. İnşallah önümüzdeki dönemde, muhteviyatı ön plana alan bir çalışmayla eğitim-öğretimde başlattığımız hamleyi daha da ileriye taşıyacağız."
- "Salgın sürecinde sağlık sistemimizin gücünü ve etkisini bir kez daha test etme imkanı bulduk"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada, altyapısıyla ve sistemiyle Türkiye'deki sağlık hizmetlerini görüp de hayranlık duymayan kimseye rastlamadıklarını ifade ederek "Gelişmiş ülkelerde yıllar sonrasına randevu verilen sağlık hizmetlerini, bizim vatandaşımız başvurduğu anda alabilme imkanına sahiptir. Hatırlayın o günleri. Bizde de bir röntgen çektirmek için 7 ay sonrasına gün veriliyordu. Bay Kemal'in dönemi de böyle zaten. Yıllardır pek çok ülkeden heyetler Türkiye'ye gelerek bu altyapıyı ve sistemi kendilerine nasıl uyarlayabileceklerinin incelemesini yapmaktadır." dedi.
Salgın sürecinde sağlık sisteminin gücünü ve etkisini bir kez daha test etme imkanı bulduklarını dile getiren Erdoğan, "Hamdolsun bu imtihandan da alnımızın akıyla çıkmayı başardık." şeklinde konuştu.
Erdoğan, Türkiye'deki hastane ve tedavi kurumlarının sayısını 2 bin 600'den 4 binin, nitelikli yatak sayısını 88 binden 253 binin, yoğun bakım yatak sayısını 14 binden 48 binin üzerine çıkardıklarını kaydetti. Hastaneleri, ambulanstan teşhis ve tedavi cihazlarına kadar tüm unsurlarıyla en modern imkanlara kavuşturduklarının altını çizen Erdoğan, "Sağlık çalışanlarımızın sayısını 378 binden 798 bin ilaveyle 1 milyon 177 bine yükselterek, verilen hizmetlerin kalitesini artırdık. Muhalefetin diline doladığı, sürekli eleştirdiği şehir hastanelerimiz, salgın döneminde adeta destan yazan kurumlar haline dönüştü. İnşallah, sağlık alanındaki bu hizmetleri, her geçen gün daha da geliştirerek milletimize sunmayı sürdüreceğiz." dedi.
- HSK seçimindeki uzlaşma için teşekkür
Adaletin, insanoğlunun yeryüzüne geldiği günden beri üzerinde en çok durduğu, en çok arayışında olduğu, en çok hassasiyet gösterdiği konu olduğuna dikkati çeken Erdoğan, pek çok hususta olduğu gibi adaletin temelinde de dışa bağımlılığı ortadan kaldırmanın bulunduğunu belirtti. Recep Tayyip Erdoğan, "Adaletin, daha doğrusu yargının dışa bağımlılığı nedir? Vesayete selam duran, darbelerin, darbe girişimlerinin aparatı olan, vicdanını ve aklını kiraya veren bir yargı, dışa bağımlıdır. Biz işte buna son verdik. Bu işi bitirdik." dedi.
Adaletin, mülkün temeli; bağımsız ve tarafsız yargının da adaletin temeli olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçmişte belli bir ideolojiye hizmet eden, adeta oligarşik bir yapının sözcülüğünü yapan Hakimler ve Savcılar kurullarını hatırlayın. Önce vesayet güçlerinin, ardından FETÖ'nün yargıyı araçsallaştırdığı, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun da bunun bekçiliğiyle görevlendirildiği dönemlerin acı tecrübelerini, hep birlikte ağır bedeller ödeyerek yaşadık. Bugün ise aynı kurulda milletin seçtiği Cumhurbaşkanı ve yine milletin seçtiği vekiller tarafından belirlenen üyeler var. İşte en son dün, parlamentomuzda gayet güzel, memnuniyet verici bir seçim gerçekleştirildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu, hakikaten parlamentomuzu oluşturan milletvekillerinin iradesiyle tecelli etmiş oldu. Bu vesileyle Hakimler ve Savcılar Kurulu adaylarının belirlenmesinde uzlaşmayı öne çıkaran siyasi partilere ve milletvekillerine şahsım, partim adına, Cumhur İttifakı adına teşekkür ediyorum."
- "Uzlaşma tablosu yeni anayasa çalışmaları için de ümit ve memnuniyet verici"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'deki bu uzlaşma tablosunun, yeni anayasa çalışmaları için de fevkalade ümit ve memnuniyet verici olduğunu dile getirerek "Siyaset kurumunun, demokrasimizin kazanımlarını ve milli iradeyi siyasi tarihimize mühürleyecek yeni bir anayasa yapacağına inanıyorum." diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1921 Anayasası'nı "Taklit ile kanun olmaz. Kanun, kanun-u hakiki olmak lazımdır, kanun-u tabii olmak lazımdır. İşte efendiler! Teşkilat-ı esasiyemiz böyle bir kanun-u hakikidir. Çünkü milletimizin vicdanından, kanaatinden çıkmıştır." sözleriyle tanıttığını anlatan Erdoğan, "İnşallah, yeni anayasa da milletin vicdanından, milletin kanaatinden çıkacak; yarınlarımıza, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras olacaktır." dedi.
Temel kanunların hemen hepsini yenileyerek, adalet teşkilatını özellikle bina, teknik altyapı ve insan kaynağıyla güçlendirerek, yargının işleyişini kolaylaştırdıklarını, hızlandırdıklarını belirten Erdoğan, reform çalışmalarında ilk sıraları daima adaletin en ideal şekilde tecellisini sağlayacak çalışmalara ayırarak milletin sesine kulak verdiklerini söyledi. Erdoğan, iki yıl önce duyurdukları Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin de milletin sesinin yankılarından biri olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
"Bu belge çerçevesinde üç yargı paketini kanunlaştıran Meclisimiz, ceza adaleti ile hak ve özgürlükler alanında çok önemli yeniliklerin hayata geçmesini sağlamıştır. Birinci yargı paketi ile ifade özgürlüğünün güvencesini artıran, tutuklama tedbirinin istisna olma özelliğini güçlendiren değişiklikler yapmış, seri muhakeme ve basit yargılama gibi adli süreçleri daha hızlı ve öngörülebilir kılan usulleri hukuk sistemimize kazandırmıştık. İkinci yargı paketinde, ceza adalet sisteminin özellikle infaz aşamasına ilişkin çözüm bekleyen konularını ele almıştık. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında kanunlaşan üçüncü yargı paketinde ise hukuk davalarında yargılamanın daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesine yönelik reformlar yapmıştık. Hukuk mahkemelerine de teşmil ettiğimiz e-Duruşma uygulaması, salgın sürecinde yargının işleyişine büyük kolaylık sağlamıştır.
Eylem Planımızda milletimize taahhüt ettiğimiz gibi, daha fazla özgürlük ve daha güçlü demokrasi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz ay Resmi Gazete'de yayımlanan İnsan Hakları Eylem Planı da bu sürecin bir parçasıdır. Son olarak, reform çalışmalarımızın yeni bir halkasını oluşturan dördüncü yargı paketi de yakında Meclisimize sunulacaktır. Bu paketle idari yargıda vatandaşın işini kolaylaştıran, ceza yargılamasında güvenceleri artıran çok önemli yenilikler getirilmektedir. Hemen ardından beşinci yargı paketi için kolları sıvıyoruz. Adalet hizmeti, eser ve hizmet siyasetimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Amacımız, 15 Temmuz’da milletin yazdığı destanı hukukla taçlandıran, darbecilerden millet adına hesap soran yargının daha iyi işlemesi ve hukuk devletinin tüm unsurlarıyla tahkim edilmesidir."
(Sürecek)