İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Türkkan gündemi değerlendirdi:

- "Şu an bir petrol tankeri faciasından daha kötüsünü yaşıyoruz. Tüm Marmara Denizi, içindeki canlılarla beraber ölüyor. Marmara Denizi hızla bir foseptik çukuruna dönüşüyor"

01.06.2021, 17:10 Politika
İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Türkkan gündemi değerlendirdi:

TBMM (AA) - İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "Şu an bir petrol tankeri faciasından daha kötüsünü yaşıyoruz. Tüm Marmara Denizi, içindeki canlılarla beraber ölüyor. Marmara Denizi hızla bir foseptik çukuruna dönüşüyor." dedi.

Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kademeli normalleşme dönemine değinen Türkkan, "Lokanta, restoran ve kafeler açıldı ama saat 21.00'den sonra yasak. Gündüz sokağa çıkmak serbest ama gece yasak çünkü virüs bulaşabilir. Sayın Erdoğan'a göre virüs güneşi sevmiyor. Virüs şeytan gibi geceleri dolaşıyor." ifadelerini kullandı.

Elindeki fotoğrafları gösteren Türkkan, kağıt toplayan gariban vatandaşlara ceza yazıldığını ancak AK Parti'li gençlerin İstanbul'un fethini bir gemide sazlı sözlü eğlenceyle kutlamasına kimsenin ses çıkarmadığını ileri sürdü.

İktidarın, salgını bahane ederek kültür hayatını bitirdiğini iddia eden Türkkan, şunları söyledi:

"Tiyatro ve konser salonları ile tüm eğlence sektörünün 1.5 yıldır hiçbir yardımda bulunmaksızın kapalı ve yasaklı olup diğer her şeyin serbest olmasının tek bir açıklaması olabilir. Bunun adı eğlence sektörü ve kültürel faaliyetleri yok etme ve kontrol altına alma isteğidir. Tiyatro ve sahnelere getirilen yasakların devam etmesi keyfidir. Bu ülkenin birbirinden değerli müzisyenlerinin, müzik emekçilerinin, sahne sanatçılarının yok olmaya mahkum edilmesi sadece ideolojiktir. İktidar salgınla mücadele etmek yerine, kendi gizli ajandası için fırsatçılık peşindedir."

Türkkan, hükümetin salgının başladığı günden bugüne kadar halka 661 milyar lira destek verdiğini ancak verilen bu desteğin 315 milyar lirasının banka kredilerinden oluştuğunu belirtti.

Genel Başkan Meral Akşener’in Hatay ziyaretine değinen Türkkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bunlar iyi günler, daha neler olacak neler?" şeklindeki sözlerini aktardı.

Türkkan, “Bu ucube sisteme meydan okuyan Sayın Meral Akşener, Rize'den sonra 'aman ödüm koptu mu?' diyecek sandınız? Çok beklersiniz. Bu ucube sistem devrilene kadar biz İYİ Parti olarak dimdik durmaya devam edeceğiz. Sayın Meral Akşener'in toplumda büyük karşılık görmesi, oyları düşen AK Parti ve küçük ortağını fena halde sinirlendiriyor. Saldırılara bir de bu gözle bakmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.

- "Marmara Denizi hızla bir foseptik çukuruna dönüşüyor"

Marmara Denizi'ndeki kirliliğin her geçen gün büyük bir sorun haline geldiğini belirten Türkkan, acilen önlem alınması gereken bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduklarını söyledi.

Fatih'in emanetlerinin teker teker kaybedildiğini savunan Türkkan, "Marmara Denizi'ndeki salya bize Fatih'ten miras kalmadığına göre hesabını da biz vermeliyiz, çözümünü de biz bulmalıyız. Kanal İstanbul için boğazdaki tanker trafiğini bahane gösterenlere sesleniyorum. Şu an bir petrol tankeri faciasından daha kötüsünü yaşıyoruz. Tüm Marmara Denizi, içindeki canlılarla beraber ölüyor. Marmara Denizi hızla bir foseptik çukuruna dönüşüyor. Üzerindeki beyaz örtüyle bir mesaj gönderiyor. 'Kurtarın beni' diyor. Haziranda Kanal İstanbul'un temelini atmakla böbürlenenlere sesleniyorum. Temel atmaya giderken Marmara kıyılarını gezin. Kanal İstanbul güzergahında lağım İstanbul'u göreceksiniz." diye konuştu.

Lütfü Türkkan, bir gazetecinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ayasofya-i Kebir Camisi'ndeki vaaza ilişkin tepkilerinin sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Bu imam Sayın Bahçeli'nin ortağı olduğu iktidardan cesaret alıp bu ifadeleri kullanmış. Sayın Bahçeli, şikayet etme makamı değildir. Sayın Bahçeli, yürütmenin ortağıdır. Bize bunları söyleyeceğine bir an önce o imamla ilgili hukuki soruşturma başlatması gerekir. Bize niye şikayet ediyor? İmamı biz mi atadık? Bu imamın geçmiş belli, Atatürk düşmanlığı geçmişi bilinen bir isim. Yeni mi anlamışlar? Yürütmenin ortağıysanız, gerekeni yapacaksınız. Eğer o lanet okuduğu Atatürk olmasaydı Ayasofya'daki camileri Balkanlardaki gibi ya depo olmuştu ya akademiye dönmüştü ya da meyhane olmuştu. Eğer bugün onlar cami olarak kullanıyorlarsa lanet okudukları Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesindedir. Eğer bugün isimler Muhammet, Mahmut, Hasan ise bu Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesindedir. Bunları unutup Atatürk'e lanet okuyanlara bir lanet de biz okuyalım. Biz yürütmenin başında olsaydık bu imamın başına gelenleri görürdünüz. Öyle millete şikayet etmez, Meclis kürsüsünden hakaret de etmezdik. Hukukun gereğini yapardık."



Yorumlar (0)