Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3)
- "Devleti yönetenlerin adil olması, vatandaştan alınan verginin hesabını millete vermesi gerekir"
TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin adil olması, vatandaştan alınan verginin hesabını millete vermesi gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, OECD ülkelerinde kara parayla mücadele için kurulmuş örgütlerin bulunduğunu, Türkiye'nin de OECD üyesi olduğunu dile getirdi.
Kurumlar Vergisi'ne, 1 Ocak 2006 tarihinde, "Vergi cennetlerinden gelen para yüzde 30 vergilendirilir" hükmünün eklendiğini, bunun Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile yürürlüğe gireceğinin belirtildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, bu kararnamenin 15 yıldır çıkmadığını ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, bunun yeraltı dünyasının talebi nedeniyle çıkmadığını iddia etti.
Kılıçdaroğlu, eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın eşinin, Bakanlığa dezenfektan satışı yapmasını nüfuz ticareti olarak adlandırdıklarını, bunun kanunda suç olduğunu ifade ederek, "Balık baştan kokar." dedi.
Pekcan ile ilgili Meclis Araştırma Önergesi vereceklerini bildiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Adım gibi eminim; AK Parti ve MHP milletvekilleri el kaldırıp, ‘Bunu soruşturmayın’ diyecekler. Neden? 'Biz mafyanın ortağıyız, buradan başlarsanız sıra mafyaya gelir.’ diyeceklerdir. İnşallah yanılırım. Siyaseti mafya teslim aldığında, ülke düzelmez. Çikolata kutularında rüşvet alanlar oldu. Rüşvet alan birisini büyükelçi atıyorsun. Büyükelçi tayin etmenin ne anlama geldiğini biliyor musun? Bu kişi arabasında Türk Bayrağı taşıyacak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil edecek. Mafya ile kol kola girerseniz bu tablolar çıkar. Bütün dünya şöyle bakacak; Bu Türkiye, burada her türlü yeraltı işlemi olur, rüşvet gırla, uyuşturucu gırla, insan kaçakçılığı gırla. Hukuk, adalet, burada yok… Beni üzen, kahreden de bu. Nasıl olur da Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu pozisyona düşer.”
Mafyanın bir başka özelliğinin de devleti ele geçirmeye çalışması olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Zindaşti denen birisi vardı, yeraltı dünyasının en önemli aktörlerinden birisiydi. Uyuşturucu ticareti yapıyordu. Kimlere ne kadar para verdi, iktidar partisini ve onun küçük ortağını ne kadar finanse etti, bilmiyoruz. Sözüm söz, bunları ortaya çıkaracağım." ifadelerini kullandı.
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifa ederken, “At izi it izine karıştı” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu sözün anlamının, “kanunsuzluk o boyutlara ulaştı ki artık bu işin içinden ben çıkamıyorum” olduğunu iddia etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Devleti yönetenlerin adil olması, vatandaştan alınan verginin hesabını millete vermesi gerekir. Eğer devleti yöneten kişi, mal varlığı dolayısıyla bir başka ülke tarafından tehdit ediliyor ve tehdide karşı sesini çıkaramıyorsa aynı zamanda yer altı dünyasına teslim olan kişidir.” dedi.
-"Sizin şahınız gelse benim sözümü kesemez"
SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz hakkında açılan bir davanın olduğunu ancak bu kişinin daha önce yurt dışına çıkışına izin verildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, bu kişinin dün yapılan yargılanmasında tutuklanmasına karar verildiğini anımsattı.
Korkmaz’ın yurt dışında olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Siz milletle dalga mı geçiyorsunuz? Mafya bunların üçüncü ortağı, hatta en güçlü ortağı. Mal varlığı üzerindeki tedbirlerin ivedilikle kaldırılması talimatını veren savcı da şu an Adalet Bakanlığında, Bakan Yardımcısı. Vallahi de billahi de bunların yatacak yeri yok. Böyle bir rezalet Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görüldü mü? Ben isyan etmeyeyim de kim isyan etsin. İçlerinde aklı başında insanlar da var. Cemil Çiçek, ‘Bu iddiaların yüzde 1’i dahi doğru olsa felakettir’ diyor. Ne iddiası; hepsinin dokümanı, hepsinin belgesi var. Şu devletin, şu adliyenin, şu Adalet Bakanlığının düştüğü hale bakın.
Her alanı kirlettiler. Devletin içinde ciddi bir çürüme var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde mafya liderleri bildiri yayınlıyor. Hangi demokratik ülkede mafya liderleri bildiri yayınlar? Bildiride, ‘Biz Cumhur İttifakı'nı destekliyoruz.’ diyor. Daha ne desin. ‘Biz ortağıyız.’ diyor. Sadece 'destekliyoruz' değil, ‘muhalefeti de eleştiriyoruz’ diyor. ‘Hele Kılıçdaroğlu var ya onun da burnundan getireceğiz’ diye laflar ediyorlar. Sizin şahınız gelse benim sözümü kesemez. Biz ülkemizi, insanımızı seviyoruz ve hizmet etmek istiyoruz. Namusumuzla, aklımızla, bilgimizle, birikimimizle, adaletle hizmet etmek istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'ni, bir avuç mafya artığına ve onun yöneticilerine asla bırakmayacağız. Gücümüzü halktan alacağız. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi, adaleti getireceğiz.”
(Bitti)