Sancar, HDP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu:

TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Bu karanlık dönemden ve günlerden çıkış mümkündür. Güçlerimizi birleştirirsek, hep birlikte mücadele edersek bu karanlığı yırtarız. HDP olarak üzerimize düşeni baştan itibaren yapmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz." dedi.

Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, gündemi değerlendirdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, katıldığı bir televizyon programında, "kendi döneminde faili meçhul cinayet olmadığını, işkence yapılmadığını" söylediğini belirten Sancar, "Doğrusu şu: Kendi dönemindeki cinayetler faili meçhul değil; failler apaçık belli ama bunlar yargılanmıyor, bunlardan yargı önünde hesap sorulmuyor. Dolayısıyla burada cinayetlerin faili belli, akıbetler belirsiz." diye konuştu.

Şemdinli ve Hakkari'nin diğer bölgelerinde, sivilleri hedef alan saldırılar sonrası yapılan resmi açıklamalarda, çoğu zaman "kaçakçılık" gerekçesinin arkasına saklanıldığını iddia eden Sancar, "Kaçakçılık, uyuşturucu, silah, petrol ticareti mi arıyorsunuz? O zaman sınır boylarına, Kürt halkının ekmek kavgası, geçim derdi için getirdiği basit eşyalara bakmayın. Nereye bakın? Venezuela, Kolombiya, Kıbrıs, Suriye'ye yolladığınız tırlara bakın. Yoksul köylülerin katırlarına değil gemiciklerinize, tırlarınıza, uçak filolarınıza bakın." görüşünü savundu.

Sancar, kirli ağların ve ilişkilerin kaynağı ve temelinin, "Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikaları" olduğunu ifade etti.

Bu düzenin devamını istemeyen, bütün bu olan bitenden rahatsız olan herkesin, öncelikle sebepte ve kaynakta anlaşmak zorunda olduğunu belirten Sancar, "Türkiye'de bu geniş mutabakat sağlanabilseydi Susurluk'ta o zaman, bugün Peker olayı yaşanmayacaktı. Sağlanamadığı için savaş makinası temizlendi, yağlandı, yıkındı, yenilendi ve ilk fırsatta yeniden devreye sokuldu. Hem de daha büyük bir çapta. Üstüne bir de sınır dışı askeri planlar sokuldu devreye." ifadesini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yeni diye inşa ettikleri sistem de Susurluk koalisyonunun yeniden siyaset merkezli, devlet merkezli örgütlenmesi ve saraydan, saray eliyle yönetilmesidir. Bütün bunlar hepimizin gözleri önünde cereyan ediyor. Bir mafya liderinin ifşaatlarına bakmamıza gerek yok. Elbette yeni bilgiler çıkıyor. Peki bu bilgilerin yeniliği, etkisi ya da önemi nedir diye sorarsanız açıkçası şöyle söyleyeyim; sadece kendisi konuşsa, suçladığı, itham ettiği kişiler sussalar belki etkisi bu kadar olmayacaktı. Mesela Süleyman Soylu çıkıp konuştuğunda o ifşaatların hepsini itirafa dönüştürmüş oluyor. Hiçbir açıklama, kendini aklayacak gerekçe, kendini temize çıkaracak hiçbir argüman söyleyemiyor, dile getiremiyor. Yani aslında Sedat Peker'in itham ettiği kişiler, bizzat kendileri açıklama yaptıkça o ithamları itirafa çeviriyorlar. Sonra dönüp bize saldırıyorlar. Buradan hamasetle, vatan, millet propagandasıyla, kirli savaş politikalarıyla, psikolojik savaş yöntemleriyle bu sorumluluktan kaçabileceklerini düşünüyorlar. Geçti o devir."

-"Ancak bu şekilde toptan istifa ettiririz"

"Bu karanlık dönemden ve günlerden çıkış mümkündür. Güçlerimizi birleştirirsek, hep birlikte mücadele edersek bu karanlığı yırtarız. Biz HDP olarak üzerimize düşeni baştan itibaren yapmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz." diyen Sancar, önerileri olduğunu ve bu önerileri demokrasiden, adaletten yana olan herkesle paylaşmaya devam edeceklerini anlattı.

İstifa çağrıları yaptıklarını anımsatan Sancar, "Sadece bir bakanın veya adı geçen 3-5 kişinin istifa etmesi, bütün çağrıların ve çabaların oraya odaklanması bu sistemin yeniden üretilmesini kolaylaştıracaktır. O zaman sistemin kalbine giremezsiniz, sadece birkaç semptomu, arızayı gidermiş olursunuz. İstifa etsinler ama onlar istifa etmeyecektir. İhtiyaç duyduklarında birbirlerini satacaklar bunu biliyoruz. Satış borsası açılmıştır." dedi.

Daha etkili çözümün "erken seçimi dayatmak" olacağını kaydeden Sancar, "Nasıl dayatacağız? Toplumun çok büyük çoğunluğunun, demokrasi güçlerinin kuvvetli bir şekilde erken seçim talebini sahiplenmeleriyle sağlayacağız. Ancak bu şekilde toptan istifa ettiririz. O zaman erken seçim, istifanın toptan yerine geçecektir ve hesap sormanın yolu da elbette açılacaktır." ifadesini kullandı.