TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Çavuşoğlu'ndan Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e tepki:

- "Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı, yaklaşık 1350'li yıllardan itibaren buradan giden Osmanlı mensuplarının, Karamanlıların varlık gösterdiği ve orada kök saldığı Türk milletinin unsurudur. Bunu hiçbir şekilde kimsenin inkar etme ya da aksini söyleme ya da değiştirme haddi de hakkı da yoktur"

24.05.2021, 18:17 Politika
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Çavuşoğlu'ndan Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e tepki:

BURSA (AA) - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Türk köyü Paşevik'e "Pomak köyü" ve Türk çocuklarına "Yunan çocukları" diyen Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'e tepki gösterdi.

Çavuşoğlu, Bursa Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneğini ziyaretinde yaptığı konuşmada, Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, tarihin her döneminde dalgalı bir seyir izlediğini söyledi.

Miçotakis hükümetiyle, Yunanistan ve Türkiye ilişkilerinde büyük bir kırılma yaşandığını belirten Çavuşoğlu, "Özellikle Ege ve Akdeniz bağlamında yaşanan bu kırılmaları, Miçotakis hükümetinin, içeride kaybettiği prestij ve gücünü, bu defa Türkiye'ye ve özellikle azınlık mensuplarımıza saldırarak yeniden tahkim etme çabası içine girdiğini görüyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, Yunanistan'ın, 1923'ten bu yana kendisine emanet edilen Batı Trakya Müslüman Türk azınlığını hiçbir şekilde hazmedemediğini vurguladı.

Yunanistan'ın, bugünlerde bu hazımsızlığını tekrar etmeyi, yeniden gün yüzüne çıkarmayı sürdürdüğünü dile getiren Çavuşoğlu, şunları anlattı:

"Asimilasyon ve göçe zorlama politikaları, hiçbir zaman bitmedi. Eğer bugün 1923'teki Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının sayısı devam ederek orada kalsaydı milyonlarla ifade edilen bir sayıya ulaşacaktı ama gelgelelim ki bugün halen azınlığımızın sayısı, 100 yıl önceki tarihten bu yana değişmiş değil. Halen 150 bin sayıda devam ediyor. Bu, neden böyle? İşte asimilasyon ve göçe zorlama politikalarının bir yerde 'başarıya ulaştığını' da gösteriyor ama her ne kadar göç etse de her ne kadar buradan uzaklaşsa da Türkiye'de, Amerika'da, Almanya'da, Avrupa'da, Avustralya'da yaşayan bütün bu azınlık mensubu kardeşlerimiz, kendilerinin ait olduğu yer olarak Batı Trakya'yı biliyor ve görüyorlar. Her halükarda bu aidiyet hissini her geçen gün güçlendirerek devam ediyorlar."

- "Etnik kimliği parçalamaya ve yok etmeye ilişkin çabaların bir ürünüdür"

Hakan Çavuşoğlu, Miçotakis'in, video konferans yoluyla katıldığı bir öğrenci toplantısında Türk köyü Paşevik'e "Pomak köyü" ve Türk çocuklarına "Yunan çocukları" dediğini hatırlattı.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Orada ne yazık ki ayrımcı bir dille Müslüman Türk azınlığı çocuklarımıza 'Yunan çocukları', köye de 'Pomak köyü' demek suretiyle bir kimlik dayatmasında bulunmuş, kafasının arkasındaki ırkçı, ayrımcı ve etnikçi düşüncelerini tezahür ettirmiştir. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı yaklaşık 1350'li yıllardan itibaren buradan giden Osmanlı mensuplarının, Karamanlıların varlık gösterdiği ve orada kök saldığı Türk milletinin unsurudur. Bunu hiçbir şekilde kimsenin inkar etme ya da aksini söyleme ya da değiştirme haddi de hakkı da yoktur. Dolayısıyla bu söylemler Yunanistan'da bir dönem olduğu gibi yeniden etnik kimliği parçalamaya ve yok etmeye ilişkin çabaların bir ürünüdür."

Bu çağda, hem BM Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hem de "ikiz sözleşmeler" denilen sözleşmeler nazara alındığında bu söylemlerin arkaik, şoven, ırkçı söylemler olduğunu belirten Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunu kabul etmiyoruz; Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı Türk'tür, Türk kalmaya devam edecektir. Bu bakımdan bizim tavsiyemiz Yunanistan'ın azınlık insanının demokratik haklarını ve azınlık haklarını olabildiğince tanımlayarak ve onlara sağlayarak, kendi ülkesi içindeki demokratik standartları geliştirmesi olacaktır. Çünkü Yunanistan'daki demokratik standartların günbegün çok düştüğünü ve bu bakımdan da AB üyesi bir ülkenin karnesinin bu bakımdan çok düşük olduğunu görüyoruz."

- Akçakoca Müftüsü'nün açıklamaları

Çavuşoğlu, Sakarya Karasu Kabakoz İsmail Sadi Camisi'nde cuma namazı öncesinde vaaz veren Akçakoca İlçe Müftüsü Şaban Soytekinoğlu'nun sözlerine de değindi.

Diyanet İşleri Başkanlığının gerekli girişimlerde bulunarak soruşturma açtığını anımsatan Çavuşoğlu, "Bunlar nefret söylemidir, aynı zamanda suçtur. Hiçbir şekilde kabul etmediğimizi, bu kötü ifadelerin sahibine ait olduğunu bir kez daha buradan ifade edelim. Hiçbir aklıselim insanın, bu tarz yaklaşımları kabul etmeyeceğini de hepimiz gayet net bir şekilde biliyoruz. Dolayısıyla biz kim olduğumuzu, ne olduğumuzu onların tanımlamalarına göre değil, o kötü niyetli ve cahil insanların tanımlamalarına göre değil, kendi müktesebatımıza, tarihimize, geçmişimize göre biliyoruz. O bakımdan talihsiz ifadeleri ben de açıkçası kınıyorum." diye konuştu.

- İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'e tepki

Hakan Çavuşoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili sözlerine de tepki gösterdi.

Çavuşoğlu, şu görüşleri paylaştı:

"Ne yazık ki Türkiye'nin menfaatleri için ortaya çıktığını iddia edilen bir siyasi partinin lideri, kabul edemeyeceğimiz şekilde Sayın Cumhurbaşkanımıza Netanyahu benzetmesinde bulunmuştur. Bu açıkçası provokatif bir dildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde Filistin mücadelesinin akamete uğratılmak istenmesinin bir sonucudur, Netanyahu'ya arka vermektir, destek çıkmaktır. Ama ondan da önemlisi çocukları, kadınları hedef gözetmeksizin öldüren, katleden, vahşice cinayetler işleyen hatta onlara Kovid-19 aşısı yapmayan ve Gazze'deki tek PCR testi olan merkezi dahi bombalayacak kadar insanlık dışı davranışlar sergileyen Netanyahu'ya benzetmek, akıl tutulmasıdır."

Hakan Çavuşoğlu ve beraberindekiler daha sonra Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneğine (BAL-GÖÇ) ziyarette bulundu.

Yorumlar (0)