Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Kemal Beyatlı, Mehmet Tütüncü ve Bozkurt Köpürlü (3)
Bundan önce ki makalede, başlıkta yer alan kişileri anlatacağımı belirtmiştim. O makaleyi ve ondan öncekini okumak için şuraya ekliyorum; birinci (1) ve ikici (2)
Değerli okurlarım, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğine ‘başkan’lık adaylığını koyan tartışmalı kişi ile ilgili iki yazı yazmış, “Kanada mahkemesince ilk eşi ve üvey kızından uzaklaştırma kararı almıştı” demiştim. Ve hatta etrafındaki insanlara neden Dolar dağıtığını da eklemiştim, ikinci yazıya. Tabi bu kişiden beslenenler, benim haberlerimi kendilerince yalanladılar. Tartışmalı kişiden beslenenlere, ‘yüz Dolarlıklar’ diye adlandırıyorum. Şmdi biz bu ‘yüz Dolarlıklara’ soralım; bir an için tartışmalı kişi ile ilgili yazdığım yazıların ‘yalan’ olduğunu kabul edelim. Peki neden ‘başkan’lık adaylığından çekildi? Yalana ve iftiraya maruz kalan kişi veya kişiler her zaman güçlüdür ve başladığı davasında sonuna kadar haklıdır ve kazanır. O halde bu kişi neden adaylığına devam edemedi? Neden adaylıktan kaçtı? Çünkü yazdıklarım devletin resmi evraklarına yansımış ve belgelenmiştir. Artı bu konuya vâkıf biriyim.
Türkiye’nin gündeminden düşmeyen sözde ‘işadamı’ Sezgin Baran Korkmaz (SBK Holding) misali. Oda küçük bakkallardaki borç defterleri satın alır ve bakkala borcu olan insanların borcunu kapatırdı. Sözcü gazetesinin bir haberine göre, Sezgin Baran Korkmaz, bayramda 3 milyon dolar bayramlık dağıtmış; siyasetçisinden, emniyet müdürlerine, gazetecisinden, farklı görevlerde bulunan ve zamanı geldiğinde kullanacağı insanlara dağıtmış. Bu makalenin baş kahramanı tartışmalı kişide aynı şekilde para dağıtıyor. Amacı bulunduğu çevrede saygınlık elde etmek ve zamanı geldiğinde para dağıtığı kişileri kendi kirli amacı için kullanmak. Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği üyelerinin bir kısmına para dağıtığı da tesbit edildi. Bu nedenle yakında disiplin kuruluna gönderileceği ve disiplin kurulu kararı ile kapı dışarı edileceği bekleniliyor. Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği başkanlığına adaylığını koyan ve başkan olarak tekrar seçilen Kemal Beyatlı, acaba önce kurumuna sonra kendisine olan saygısı dolayısı ile tartışmalı kişiyi disiplin kurulu kararı ile kapı dışarı eder mi? Bekleyip göreceğiz.
Tartışmalı kişi, etrafında olan yüz Dolarlıklara şu vaatte bulunuyor; “seçim için bir otobüs kiralarız, hep birlikte seçime gideriz yolda herkese yüz Dolar veririm, seçim sonrası geri dönerken yolda tekrar herkese yüz Dolar veririm” diyor. Hem herkesin geleceğini garanti altına almak istiyor hem de herkese peşinen iki yüz Dolar vaatte bulunarak hepsini bağlıyor. Tabi bu olay benim yazılar yayınlanmadan önceydi. Yazı serisi çıktıktan sonra adaylıktan çekildi. Ve Hatta bununla birlikte ayni resimde olan kişilerin bir kısmı tartışmalı kişiyi arayarak, “Facebook’ta birlikte çekildiğimiz resimleri lütfen silin” dediler. Ve tartışmalı kişi ile aynı resimde olmak / görünmek istemediler.
Tartışmalı kişinin, neden para dağıtığını ve amacının ne olduğunu uzun uzun anlattım. Şimdi gelelim Bozkurt Köpürlü’nün neden bu kadar ateşli bir şekilde tartışmalı kişiyi savunduğuna.
Bozkurt Köpürlü’nün tartışmalı kişiyi ateşli savunuculuğunu şöyle analiz edebiliriz; Altunköprü Türkmenleri, Türkiye’de ve dünyanın her hangi bir ülkesinde birbirlerine karşı olan davranışlarına baktığımız zaman, birbirlerine çok bağlı olduklarını hemen görür, fark ederiz. Sanki görütlenmişler. Oysa Altunköpürü Türkmenlerinin birbirlerine karşı olan bağlılıkları örgütlü değil doğal bir bağlılıktır. Bu doğal bağlılığı Bozkurt Köpürlü, kendi çevresinde örgütlü hale getirdi. Irak’tan Türkiye’ye gelmiş ve iş bulamamış Altunköpürlüler için iş buluyor, yatacak yeri olmayana yatacak yer buluyor. Bir faaliyet olduğu zaman hemen orada bulunuyor. Mesela ‘irakiyoon’ adında bir sesli konuşma sitesinde aktif olarak Türkmen toplumun içinde bulunuyor biraz duygusal biraz idealist konuşma yaparak, Altunköpürülüleri iyiden iyiye kendisine bağlıyor ve çevresinde örgütlüyordu. Bu davranışları ile (ki bana göre çok olumlu davranışlar bunlar.) etrafında sıkı Altunköpürlüler kitlesi oluşturdu. Köpürlü, bu davranışları herkesi kendisine kararlı bir şekilde bağlıyordu. Bozkurt Köpürlü, etrafına çelik çekirdek kadro oluşturduğundan emin olduktan sonra ve Türkiye’de Emin adında (soy adını vermek istemediğim) bilinen büyük iş adamının desteğini arkasına aldığıdan emin olduktan sonra, “Irak Türkmenleri Altunköprü Dostluk Derneği” adında bir dernek kurarak örgütlenmeyi taçlandırdı. Bu kuruluşun başına kısa süreliğine soy adını vermek istemediğim Emin adındaki kişi getiriliyor. Bu kişi trilyon Dolarlık adam yüzlerce çalışanı var. Türkiye - Irak arasındaki ticari ilişkinin kilit isimlerinden bir tanesi. Ramazan aylarında iftarını Külliye de açan, MÜSİAD toplantılarında protokol da yer alan, DEİK’in toplantılarında, toplantıyı yöneten bir kişi (Emin) “Irak Türkmenleri Altunköprü Dostluk Derneği” başkanlığını yapması, bu kuruluşu hem Türkiye’de hem de Irak’ta saygınlık kazandırmanın yanında, bu kuruluşun yapmacık olmadığını, ciddi bir kuruluş olduğunun da mesajını veriyor. Ve Bozkurt Köpürlü’nün ne denli derin bir ön görü sahibi olduğunu da bizlere gösteriyor.
Şimdi gelelim Bozkurt Köpürlü’nün başlıkta yer alma nedenine, ve tartışmalı kişiyi nasıl ateşli bir şekilde savunduğuna. Tartışmalı kişinin, “Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğine” ‘başkan’ adaylığı ile ilgili yazdığım ilk makalede, Bozkurt Köpürlü makalenin hemen kaldırılması için kelimenin tam anlamı ile lobi çalışması yaptı. Sevdiğim ve kıramadığım herkese makalenin linkini göndermiş ve kaldırılması için onları da devreye sokmuştu. Sevdiğim ve kırmak istemediğim birisi bana şunları dedi: “Eğer o makale hemen kaldırılmasa, seninle olan dostluğumuz biter” dedi. Ben de, “tamam kaldırırım. Ama sana kim bunun bilgisini verdi” diye sordum. O da, “Bozkurt Köpürlü linki gönderdi WhatsApp üzerinden” dedi. Sonra Paris’ten, Almanya’dan, Ankara’dan ve Kerkük’ten çok fazla telefon ve WhatsApp üzerinden sesli mesajlar gelmeye başladı, çok yoğun mobbing yapılmanın yanında, “acaba yanlış mı yaptım? Yazıyı gerçekten silsem mi?” Şeklinde iç muhasebeye sokmaya çalıştılar beni. Tabi ben de telefonu sessize aldım ve üç gün gelen telefonları ve sesli mesajları dinlemedim, gerek duymadım. WhatsApp üzerinden yazdığım yazıya tepki olarak, “olmadı” diye yazı gönderen Bozkurt Köpürlü ile görüştüm. Köpürlü, WhatsApp üzerinden yaptığımız görüşmede şunları diyordu; “kimisi canı ile (yani Şehit olarak) kimisi zamanı ile kimisi de mali ile davaya hizmet verir. Hacı da (yani tartışmalı kişi) mali ile davaya hizmet veriyor” diyordu. Burada da tartışmalı kişiyi nasıl savunduğunu görüyoruz. Köpürlü konuşmasında, her yönü ile tartışmalı olan bir kişiye ‘hacı’ demeyi de ihmal etmiyordu.
Buradan Bozkurt Köpürlü’ye seslenip şunları demek lazım, “Bozkurt abi, ‘hacı’ diyip savunduğun kişi benim yazılar çıktıktan sonra başkanlık adaylığından da çekildi, lobi çalışman sonuç vermedi, yazdığım yazılar devam ediyor şu an 3. Makaleyi okuyorsun ve devamı gelecek. Peki bu kişi için yaptığın lobi çalışmasını bir adım ileri götürüp, Irak Türkmenleri Altunköprü Dostluk Derneği başkanı yapsan nasıl olur? Böylelikle bu yazılara tepki göstermiş olursun hem de Altunköprü Dostluk Derneğinin sadece Altunköpürlülere özel bir dernek olmadığını da göstermiş olursun artı bu kişi senin ifadenle hem ‘hacı’ hem de ‘malı’ ile yardım ediyor. Olmaz mı? İşte bu soru işaretleri her zaman günceliğini koruyacak. Ateşli bir şekilde savunduğun kişi için son hamle yapıp neden kontrolun altında olan kurumun başkanı yapmıyorsun?”
Açıkcası ben şunu düşünüyorum bazen, “acaba bu ateşli savunmanın arkasında kaç defter mi (yani kaç bin Dolar) yatıyor? Acaba dostluk derneğine kaç bin Dolar ‘bağış’ adı altında destek verilmiş? Bu ateşli savunma, mahsumhane bir savunma mı? Yoksa bir şeylerin karşılığı mı ödeniyor bu savunmayla? Veya Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşa Derneğini bu kişi üzerinden ele geçirme girişimi mi?” (Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğine adaylığını koyan tartışmalı kişinin yönetiminde kimler vardı? Bu kişilerin Bozkurt Köpürlü’ye yakınlığı nedir? Mehmet Tütüncü ve Kemal Beyatlı, alın size incelenmesi gereken küçük bir ip ucu.)
Bundan önceki yazıda yanı 2. Yazıda, Bozkurt Köpürlü’nün adını geçirmiştim. Hiç bir şey eklemedim sadece adını geçirdim. Köpürlü bana yazdı ve, “benimle ne alakası var” dedi. Rahatsız olmuştu ve hatta Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşa Derneği mevcut yöneticileri ile de görüşmüştü. Yöneticilere yakınlık sinyali vermişti. Benim ilk yazım, tartışmalı kişinin bütün planlarını alt-üst etmişti. Tartışmalı kişinin geçmişi ile ilgili büyük bir hikayenin sadece özetinin özetine yer vermiştim. Öyle etkili oldu ki, tartışmalı kişinin etrafı bir an da boşaldı. Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği 38. Olağan Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi ve Kemal Beyatlı başkanlığını yeniledi. 12 yıl aynı kurumun başkanlığını yapan Beyatlı ise, kazandım edası ile sosyal medya sayfasından kazandığına dair toplantı ile ilgili bol resimli bir açıklama paylaştı. Tabi Beyatlı’nın keyfinin yerinde olduğu karelere yansıyordu. Bozkurt Köpürlü’de Beyatlı’nın paylaştığı açıklamanın altına, noktasız-virgülsüz bir kutlama yorumu yazdı ve şöyle dedi: "Tebrikler hayırlı uğurlu olsun başarılar dilerim” tartışmalı kişiye yakın olan herkes Beyatlı’nın tekrar başkanlığa gelmesini kutlamazken Köpürlü’nün kutlaması hem dikkat çekiyordu hem de üzerinde oluşan olumsuz bakış açısını bertaraf etmeyi amaçlıyordu.
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği başkanı Kemal Beyatlı, 12 yıl başkanlık yaptığı kurumun tekrar başkanı olması bir kazanç mı? Başarı mı? ‘Ya ben ya hiç kimse’ demenin eylemsel hali mi?
Kemal Beyatlı ile ilk defa 24-26 Temmuz 2015 tarihinde İstanbul WOW Hotel de görüştük. Beyatlı ile, Türkmeneli Stratejik Araştırma ve Düşünce Merkezi başkanı Cüneyt Mengü’ün organize ettiği, “Genişletilmiş Türkmen Çalıştayı” toplantısında görüştük. Kemal Beyatlı’nın kitaplarını, yazılarını ve şiirlerini okurdum ama ilk defa o toplantıda yanyana geldik. konuşurken bir şeklide konu “Şehit Nejdet Koçak Albümü” adlı kitapa geldi. “Bu kitapta yazınıza rastlamadım” dedim kendisine. Kemal beyde, “ben yetiştiremedim o çalışmaya ama ben de Şehit Nejdet Koçak için başka bir kitap yazdım” dedi. “Öyle mi nereden bulabilirim bu kitabı” diye sordum Kemal beye. Oda, “yarın getiririm sana” dedi. Kitapın ismi, “Atlar Kesilmez” ertesi gün 4 kadar kitap getirmişti. Atlar Kesilmez kitapını imzalayıp vermişti bana. Böyle bir tanışmamız oldu Kemal Beyatlı beyle. Türkiye’nin desteği ile o dönem çok değerli Türkmen insanları yetişti Türkiye’de, Kemal beyde bu değerli insanlardan biri.
“Atlar Kesilmez” kitabının imzaladığı sayfa:
Şimdi yukarda yazan üç soruya gelelim; 12 yıl başkanlık yaptığı kurumun tekrardan başkanı olması kazanç veya başarı mı? Yoksa, ‘Ya ben ya hiç kimse’ demenin eylemsel hali mi? 12 yıl başkanlık yaptığı kurumun tekrar başkanı olması başarı veya kazanç değil, bence kendini dayatmaktır. ‘Ya ben ya hiç kimse’ demenin dayatmasıdır. Beyatlı, başkan seçildikten sonra sosyal medya sayfasında başkanlığı ile ilgili haber paylaştı. Haberin altına en son baktığımda 320 yorum yapılmış, başkan seçildiği için herkes tebrik ediyor başarının devamını diliyor. (Bozkurt Köpürlü dahil) iyi de ortada bir başarı yok ki. 12 yıl başkanlık yaptığı kuruma tekrar başkan oldu. Kısa bir ara vermişti başkanlık konumuna. Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin genel merkezi olan yer adamın tapulu malı zaten. Yani nereden bakarsanız bakın, adam dolaylı olarak ‘ya ben ya hiç kimse’ diyor. Kemal Beyatlı’ya karşı adaylığını koyan tartışmalı kişi, para dağıtma dışında hiç bir şeyi yok. başıboş biri. Hayatında iki kitap okumamış, iki makale yazmamış / okumamış, 20 yaşında aklı başında biri, bu kişiyi çok rahat ikna eder. Her yönü ile niteliksiz birini bertaraf edip tekrar başkan olarak seçilmek başarı değildir. Yakın tarihte Kemal Beyatlı’nın ve Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin başarısı var evet. O da, Mehmet Tütüncü’yü Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilciliğine yükseltmek. Mehmet Tütüncü’nün birikiminin, tecrübesinin, yanında Kemal beyin ve başkanı olduğu kuruluşunun başarısıdır. Dernekten, siyasete yükseliş bu. Bu başarı hikayesi için Kemal beyi tebrik etmek yanlış olmaz.
Tartışmalı kişinin arkasındaki şahıs sizdeki boşluğu gördü ve oradan vuruyor sizi. Böyle birinin adaylığını açıklaması bile sizlere meydan okumadır. 12 yıl sizin ve 10 yılda diğerinin başkan olduğunu görüyor(lar) ve sizin adam yetiştirmediğinizi, artı yaşlandığınız / yorulduğunuz kanattına varıyor adamlar. Tartışmalı kişinin arkasındaki şahıs biraz daha uyanık olsa, kurumun tüzüğünü didik didik eder ve tüzüğün bütün isteklerini yerine getirir ve iki yıl sonra tekrar karşınıza o tartışmalı kişiyi çıkarır. O zaman napacaksınz acaba? Ve ayrıca, tartışmalı kişi Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinde bir kaç kişiyi resmen satın aldı. Ve bunu sizde tespit ettiniz. Yukarıda sorduğum soruyu bir daha soruyorum; acaba başkanı olduğunuz kuruma ve sonra kendinize olan saygınız gereği, tartışmalı kişiyi ve satın aldığı kişileri disiplin kurulu kararı ile kapı dışarı edecek misiniz? Bekleyip göreceğiz.
Mehmet Tütüncü’nün mevcut durumu ve Türkmen toplumunda dolaşan iddiaya gelmeden önce, Rahmetli Türkmen Lider Şehit Nejdet Koçak’ın özlü sözünü hatırlatmak isterim;
Başarının sırrı kendinde olduğu gibi, başarsızlıkların da sana attır. Şehit Nejdet Koçak
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği başkanı iken, Irak Türkmen Cephesi (İTC) Türkiye Temsilciliğine seçilen Mehmet Tütüncü’nün görev değişimi bir başarıdır. Bu başarıyı, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ne ait olduğunu düşünüyorum. Bu başarıda, Elbette Mehmet Tütüncü’nün de kademe kademe yaptığı görevler ve bu görevler esnasında sergilediği başarı adımları var. Genç yaşlardan günümüze kadar farklı görevlerde bulunan ve hala hakkında en ufak bir söz edilmeyen, bir kişinin özel hayatında da disiplinli olduğunu, inandığı meselesine odaklandığını söylemek yanlış olmaz. Ancak Türkmen toplumunun bir kısmında, “Mehmet Tütüncü ITC Türkiye Temsilciliğinden gönderilecek ve Mehmet Tütüncü daha önce başkanı olduğu kuruma tekrar başkan olarak geri dönecek” iddiaları dillendiriliyor. Bu iddiayı Mehmet Tütüncü’nün de duyduğunu düşünüyorum. ITC’nin güdümlü bir parti olduğunu ve her an her şeyin olabileceğini göz önünde bulundurduğumuz zaman, Mehmet Tütüncü’nün her an gönderileceğini de düşünebiliriz. Ancak asıl soru şu; Mehmet Tütüncü, ITC Türkiye Temsilciliğinden gönderildiği zaman Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin tekrar başkanı olur mu? Olursa, bu bir başarı mı? Bence başarı değildir. Ve hatta Mehmet beyin duruşunu tartışmaya açar.
İTC’yi kontrol eden Ankara’daki malum kuruluş, tutuğunu bırakmaz, bıraktığını da bir daha tutmaz. Kuruluşun felsefesi bu. Bakalım kim ne zaman o kuruluş tarafından gözden çıkarılacak. Gözden çıkarılanlar, Dr. Hicran Kazancı, gibi hırçın ve bilgi dolu yazılar yazarak içerde olan sıkıntıları paylaşır ve bizleri bilgi ile donatacak mı? Yoksa Erşat Salihi gibi çelişki dolu bir yaşam mı sürecek? Bekleyip göreceğiz.